Ala Cami: Çukurova’nın Ayasofyası
Güncelleme: 18 Nisan 2020
Roma’dan Dulkadiroğulları’na
Hüküm sürdükleri 14. ve 15. yy’da Maraş Kalesi’nde muhafaza ettikleri antik dönem eserlerle, Türk müzecilik tarihinin ilk örneklerini sergileyen Dulkadiroğulları, eski medeniyetlerin miraslarına olan ilgilerini Kadirli kent merkezindeki Flaviopolis Antik Kenti kalıntılarında da göstermişlerdir. Kentte Roma dönemine tarihlenen, anıtsal ölçüleriyle önemli bir mabed olduğu anlaşılan, bazı arkeologlara ve sanat tarihçilerine göre hac merkezi konumundaki yapıyı, Dulkadiroğulları kendi dönemlerinde muhafaza edip, minare ve mihrap eklemesiyle camiye çevirmişler ve yapının günümüze kadar ulaşmasında önemli bir rol oynamışlardır.

Romalılar tarafından ikinci yüzyıl başlarında manastır olarak inşa edilen yapı Kadirli merkezinde yer alır. Doğu cephesinin ortasına beşinci yüzyıl başlarında eklenen ilavelerle kiliseye dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır.
Dulkadiroğlu Alaüddevle Bozkurt Bey’in oğlu Sarı Kaplan namıyla anılan Kasım Bey, bu kilisenin batı dış duvarı ortasına minare, güney iç duvarı ortasına ise mihrap ekleterek babası adına camiye çevirmiştir. “Alaüddevle Mescidi” adı verilen caminin üzerini de kurşunla kaplatmıştır (1480-1490).

1563 yılında tutulan Kars-ı Zü’l-Kadiriye sancak defterinde Ala Cami civarındaki mahalle “Ala Mescid Mahallesi” olarak geçmektedir. 1695’te Rakka’dan (Suriye) firar eden aşiretler, Kars-ı Zü’l-Kadiriye Sancağını tahrip ve yağma etmişler, bunun üzerine halk, civar sancaklara ve dağlara kaçmış, böylece sancak merkezi boşalarak harabe haline gelmiştir.
1865 Islahat’ında Kars-ı Zü’l Kadiriye kazasının kurucusu Binbaşı Hüseyin Hüsnü Bey, harabe halindeki bu camiyi tamir ettirerek yeniden hizmete açılmıştır. Halk Aladan Camii‘ne benzer şekilde “Alaüddevle” Cami’ine kısaca “Ala Cami” demiştir.
Savaş Döneminde Ambar Olarak Kullanıldı
Ala Cami, 1868 Zeytun-Ermeni isyanında bir yıl levazım ambarı, 1873-1875 yılları arasında, yaz aylarında “aşar zahire ambarı” olarak da kullanılmıştır. 1865’ten 1924’e kadar aralıksız cami ve yatılı medrese olarak hizmet vermiştir. 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun ardından medrese kapatılmış, cami cemaatının daha çok öğrencilerden oluşması ve o yıllarda Hamidiye Cami’nin ihtiyaca cevap vermesi nedeniyle de cami kullanım dışı kalmıştır.

1924-1960 yılları arasında kendi haline terk edilen Ala Camii, 1961’de Kaymakam Mehmet Can ve Kadirli Ortaokulu Müdürü Cahit Yücel’in çabalarıyla kurulan Kadirli Turizm Derneği tarafından ihata duvarı yapılmak suretiyle koruma altına alınmış ve eski eser olarak tescil edilmiştir.
1996 yılında küçük çaplı onarımla ibadete açılmıştır. 2017 yılında başlayan kazı ve restorasyon çalışmaları sonrasında dört bir tarafını saran antik dönem kalıntıları, özellikle mozaikli alanları ile cami ve müze olarak yeniden insanları kendine çağıracağı günleri bekliyor.
Kaynak: Osmaniye İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Ala Cami Nerede
Kadirli kent merkezinde Alacam sokağın doğu ucunda yer alır.