Kahraman: Sahibini Arayan Unvan
Güncelleme: 9 Mayıs 2021
12 Şubat 2019’da Türkiye Cumhuriyeti Devlet Arşivleri Başkanlığı resmi sosyal medya hesaplarından “Maraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yıl dönümü anısına” başlığıyla birkaç arşiv belgesi paylaşılmıştı. Detaylı incelediğimde evrakların 1923 yılında TBMM’ye sunulan bir kanun teklifine ilişkin olduklarını anlamıştım. Hem de Maraş’a “Kahraman” unvanı verilmesini öngören bir kanun teklifi…
Bu, ihtisas alanı tarih olan benim için heyecanlandırıcı bir paylaşımdı. Çünkü herkesçe malum olduğu üzere Maraşlı her ne kadar kendi arasında, yıldan yıla gönderilen tebrik mesajlarında veyahut yıl dönümlerinde okunan şiirlerde bu unvanı kullanıyor olsa da resmi olarak “Kahraman” unvanını ancak 1973 yılında alabilmişti. Antep “Gazilik” unvanına henüz işgalin devam ettiği 1921 yılında kavuşmuştu oysa.
1923’de bir kanun teklifi olmasına rağmen, 50 yıl sonra resmileşen “Kahraman” unvanındaki bu gecikmenin sebeplerini derli toplu işleyen hiçbir yayına o zaman denk gelememiştim.
“Kahraman” Maraş olarak işgalden kurtuluşun 100. Yılını ‘İstiklalin 100 Akı Kahramanmaraş” ilkesiyle kutladığımız 2020’de, 1923 yılında verilen kanun teklifi tekrar aklıma düştü ve kendim araştırmaya karar verdim. Henüz harf inkılabı gerçekleşmediğinden Osmanlı Türkçesi ile yazılan bu kanun teklifi metinlerini ve bulabildiğim bazı belgeleri, derdimi anlatabilecek/anlayabilecek kadar bildiğim Osmanlıca bilgimle çözümlemeye çalıştım.
İşgal Altında Bir Ülke
Kısaca hatırlamak gerekirse 1. Dünya savaşı sonrası imzalanan Mondros Mütarekesi dayanak gösterilerek 1918 yılı sonunda başlayarak 1919 başlarında devam eden silsile ile Maraş ve çevre illeri İngilizler tarafından işgal edilmiş, 1919 yılı sonuna doğru Fransızlar ile imzaladıkları anlaşma üzerine İngilizler Maraş ve civarını Fransızlara devretmişti. Fransızların şehre girişinin hemen ardından başlayan çatışmalar, 1920 başlangıcı itibariyle en üst seviye ulaşmış ve nihayet 10/11 Şubat gecesi işgal kuvvetlerinin geri çekilmeleri gerçekleşmişti. 12 Şubat 1920 günü Maraş kurtulmuştu.
Telgraflarda Kahraman Vurgusu
Türk milletinin içerisine düştüğü buhrandan çıkması için çabalayanların başında gelenlerden Mustafa Kemal 12 Şubat 1920 tarihinde bu müjdeli haberi alır almaz Heyeti Temsiliye namına çekmiş olduğu aşağıdaki telgrafla Maraş halkını “Kahraman” sıfatı ile müşerref kılmıştı. [1]
“Maruz kaldıkları zulüm ve itisafa karşı “kahraman Maraşlı” kardeşlerimiz yirmi güne karip bir zamandan beri kan ve ateşler içerisinde müstevli Fransızlarla onların teslih ve taslit ettikleri hunhar Ermenilerle uğraşmakta idiler. 10/11 gecesi düşmanı İslâhiye istikametinde makhuren firara mecbur ederek mevcudiyeti milliyelerini istihsale muvaffak olmuşlardır.”
Burada kullanılan kahraman kelimesinin sadece sıfat olarak kullanıldığı, unvan olarak nitelendirilmediğini Mustafa Kemal Paşa’nın daha sonra ki yıllarda ki kurtuluş yıl dönümü telgraflarında bu ifadeyi tekrarlamamasından anlayabiliyoruz. Yine bir diğer milli mücadele öncümüz Kazım Karabekir Paşa, 15.Kolordu Kumandanı olarak 13 Şubat 1920’de Maraş Mutasarrıfına çekmiş olduğu aşağıdaki telgrafta halkımızı “Kahraman” olarak nitelemiştir. [2]
“Maraş kahramanlarının Türklüğe has olan celadet ve fedakarlıkları neticesinde sevgili bayraklarımızın yine Maraş üzerinde dalgalandığını haber almakla bütün kolordum en büyük sevinçler duymaktadır. Öldünüz, fakat Türklüğü öldürmediniz. Tarih-i millimize kanınızla ve hayatınızla emsalsiz bir menkibe-i celadet yazdınız. Maraşlıları ve sizin pak alınlarınızdan öper, kolordumun hissiyat-ı samimanesini arz eylerim.” demiştir.
Kazım Karabekir Paşa, Maraş’ın kurtuluşunun 27. Yıl dönümü olan 12 Şubat 1947 tarihinde de sonrasında Şanlı Maraş filminin senaryosunu yazacak olan Behçet Kemal Çağlar ile birlikte Maraş’a gelerek burada kutlamalara katılmış ve Maraş halkına “Kahraman Maraşlılar” şeklinde hitap etmiştir. Mustafa Kemal ve Kazım Karabekir Paşaların kurtuluşun gerçekleşmesinin hemen arkasından çektikleri tebrik telgraflarında Maraş halkına layık gördükleri Kahraman unvanını Maraşlılar benimsemişti.
Maraş’ın işgalden kurtuluşunun birinci yıl dönümü olan Şubat 1921 tarihine gelindiğinde komşumuz Antep halen ağır bir işgal altında bulunuyordu. Bu ağır işgal buhranında direnişe moral olması için 8 Şubat 1921 tarihinde Antep’e “Gazi” unvanı verilmişti. 15 Şubat 1921 yılında Gaziantep şehrinin işgalden kurtarılması için Maraş ve Antep mebuslarınca kendilerine gönderilen ve TBMM’de okunan 12 Şubat 1921 tarihli aşağıdaki telgrafta Maraş için “Kahraman Maraş Beldesi” ibaresi kullanılmıştı.[3]


İlk Kanun Teklifi 1923’te
Antep’in henüz işgal altındayken resmiyet kazanan Gazi unvanı gibi kendini kurtaran Maraş’ın “Kahraman” nişanına kavuşma arzusunun ilk girişimini, 1923 yılında hazırlanan kanun teklifinde görüyoruz. 29 Mart 1923 tarihli bu kanun teklifi 3 maddeden ibaret olup, kanun teklifi metninde aşağıdaki ifadeler kullanılmıştır. [4]
Madde 1 – Maraş Livası’ (Kahraman Maraş) unvanıyla tevsim edilmiştir.
Madde 2 – İş bu kanun tebliğ tarihinden itibaren uygulanacaktır.
Madde 3 – İş bu kanunun tatbiki Dâhiliye Vekili memurdur.

Hazırlanan kanun teklifinin esbâb-ı mûcibe lâyihâsı’nda (gerekçesi) belirtildiği üzere, Maraş çiftçi murahhasları (delege/temsilci) tarafından (İzmir) İktisat Kongresinde yapılan başvuru üzerine hazırlanmış olup aşağıdaki ifadelere yer verilmiştir. [5]
Mücahade-i Milliye ve harekât-ı istila-yı mekkâranedeki (hile) hıdmet-i hamiyyet ve fedakârisinden dolayı Maraş livasının “Kahraman Maraş” unvanıyla tevsiimi için Maraş çiftçi murahhasları tarafından İktisat Kongresine müracaat vuku bulmuştur. Anadolu’nun halâsı ve istiklâl mücadelesinde ilk liva-yı cihadı ref’ ile harekât-ı milliyeye pişva (baş, reis) olan Maraş hudud-ı milliyemizin aksam-ı cenubiyesinde amâl-i istilamkâraneyi her türlü muhalin ve avakibe rağmen yüksek bir şehamet-i azim ve hamiyetle dilirâne (cesaretle) müdafaa ederek akim bırakmış ve kuva-yı müstevliye tarafından mahsur kalan Gaziayıntab’ın mukavemet-i dilirânesine dahi imdad ve müzaheretle müdafaasını teshil ve halâsını temin etmek suretiyle Anadolu tarih-i cihad ve müdafaasında zi-şeref bir sahife-i şehamet ve fedakârî teşkil etmiştir. Bu suretle tarihen yüksek bir mevki-i mefahir ihraz itmiş olan Maraş’ın tezkîr-i menakibi için “Kahraman Maraş” unvanıyla tevsiimi muvafık görülmüştür.

29 Mart 1923 tarihli İcra Vekilleri Heyeti Riyaseti Celilesine (Bakanlar Kuruluna/Hükumet Yüce Katına) başlıklı Dahiliye Vekili imzalı üst yazıda kanun metni ve gerekçesi sunularak gereğinin yapılması arz edilmiş. Bu üst yazının evrak üstüne düşülen paraftan 1 Nisan 1923 tarihinde İcra Vekilleri Heyeti tarafından teslim alındığını görebiliyoruz. [6]
Maraş Livası’nın (Kahraman Maraş) unvanıyla tevsiimi hakkında tanzim kılınan madde-i kanuni ve esbâb-ı mûcibe lâyihâsı leffen (iliştirilerek/ek olarak) takdim kılınmış olmağla ifa-yı muktezasına müsaade buyrulması arz olunur efendim.
29 Mart 1339 (1923) Dahiliye Vekili

İlk Kanun Teklifi Reddediliyor
30 Haziran 1339 (1923) tarihinde, İcra Vekilleri Heyeti Reisi imzalı yazı ile Dahiliye Vekaletine cevap verilmiştir. [7]
Maraş Livası’nın ( Kahramanmaraş) unvanıyla tevsiimi hakkında 29/3/ 13 (39) tarih ve idare-i umumice 1277/10689 numerolu tezkireye rabten mevrud teklif-i alileri İcra Vekilleri Heyetinin 28/6/ (13)39 tarihli içtimaında lede’l-tezekkür iadesi tensib edilmiştir efendim.
Yani 29 Mart 1923 tarihli kanun teklifi, 28 Haziran 1923 İcra Vekilleti Heyeti (Bakanlar Kurulu) toplantısında iade edilmesi uygun görülmüştür denilerek, teklif Dâhiliye Vekâletine (İçişleri Bakanlığı) geri gönderilmiştir.

TBMM genel kurul tutanaklarında bu kanun teklifi ve neden iade olduğu, daha sonra gündeme gelip gelmediğine dair herhangi bir bulguya rastlayamadım. Zaten meclis genel kurulu en son 16 Nisan 1923 tarihinde ilk celseyi toplayabilmiş, ikinci celsede toplantı yeter sayısına ulaşılamadığı için ilk olarak 21 Mayıs 1923 tarihinde toplanılması kararlaştırılmış ancak bu tarihte de yeterli sayıya ulaşılmamıştır. Haziran 1923’te genel seçime gidilmiş ve neredeyse tamamen yenilenmiş bir şekilde İkinci TBMM dönemi başlamış ve ilk toplantı ancak 11 Ağustos 1923 tarihinde yapılmıştır. Bu yönüyle bakıldığında Kanun teklifinin İcra Vekilleri Heyeti tarafından gündeme alındığı tarih seçim dönemine denk gelmiştir. Bu durumun kanun teklifinin iade edilmesine etkisinin olup olmadığı tartışmaya açıktır.
TBMM’de 40 Yıllık Sessizlik
TBMM’nin internet sitesi üzerinden sunduğu toplantı tutanaklarının dijital yayınları üzerinden yapmış olduğum taramalarda 1963 yılına kadar TBMM toplantı tutanaklarında “Kahramanlık” konusuda başka bir gelişmeye rastlayamadım.
Bunun üzerine Maraş’ta yayınlanan yerel gazeteleri ve ulusal gazeteleri en azından kurtuluşun yıl dönümü olan 12 Şubat tarihi esas olmak üzere bulabildiğim yayınlar üzerinden taramaya karar verdim. Gazeteler üzerinden yaptığım taramalarda “Kahraman” kelimesinin özellikle şiirler ve edebi metinlerde veyahut haber metinlerinde Maraş isminin yanında sıfat olarak hatta bazen resmiyet kazanmış unvanmış gibi kullanıldığını gördüm. Kendimce seçmiş olduğum örnekleri ve bazı önemli manşetleri aşağıdaki galeride görebilirsiniz.
Meclis’te Yeniden Gündemde
10 Şubat 1963 tarihinde Maraş Milletvekilleri Kemal Bağcıoğlu, Enver Kaplan, Ali Hüdayioğlu ve Adnan Karaküçük’ün, milletvekillerini ve TBMM’yi temsil etmek üzere Başkan veya başkan vekillerinden birinin Maraş’ın kurtuluş bayramına katılmasına dair önerge verilmiştir. Bu önergede metininde “Kahraman Maraş” ibarelerinin geçtiği görülmektedir.[8]
1968 yılına gelindiğinde Maraş Milletvekili Hüseyin Yaycıoğlu ile Konya Milletvekili Faruk Önder’in, Maraş ili adının «Kahraman Maraş» olarak değiştirilmesini öngören kanun teklifi sunmuşlardır. Ancak kanun teklifi meclis gündemine dahi getirilememiş, 17 Haziran 1968 günü gündeme alınması için yapılan oylamada önerge reddedilmiştir.[9]
Ret olunan önergeden sonra 1969 yılında Maraş Milletvekilli İbrahim Öztürk ve Zekeriya Kürşad ayrı ayrı olmak üzere Maraş ilinin adının “Kahraman Maraş olarak değiştirilmesine dair kanun teklifi vermişlerdir. Verilen bu kanun teklifi önergesi 1972 yılına kadar gündeme kalmasına rağmen bir oylamaya gidilmemiştir. Teklif sahibi milletvekillerinin baskıları sonuç vermiş ve 52. kurtuluş yıl dönümü yaklaşırken 10 Ocak 1972 tarihinde meclis genel kurulunda yapılan oylama ile kanun maddeleri kabul edilmiştir.[10]
Millet Meclisinde kabul edilmiştir edilmesine ama bu sefer de başka bir engel çıkmıştır. 1960-1980 döneminde yani 60 anayasası ile yönetildiğimiz dönemde TBMM çatısı altında Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu olmak üzere iki adet meclis vardı. Millet meclisinde üç yılda zor çıkarılan bu son kanun teklifi bu kez üst meclis olan Cumhuriyet Senatosunda 14 Mart 1972 tarihinde kabul edilmeyerek geri dönmüştür ki; Senatonun red gerekçeleri ayrı bir yazıyı hakedecek kadar ilgi çekicidir. Sonuç olarak işgalden kurtuluşun 52. yıl dönümünde de “Kahramanlık” unvanı onca uğraşa rağmen resmiyet kazanamamıştır.
Aradan altı ay kadar geçtikten sonra 2 Haziran 1972 tarihine Cumhuriyet Senatosundan dönmüş olan kanun teklifinin Millet Meclisince yeniden gündeme alınmasına dair oylama yapılır ve kabul edilir. Ertelemelerle altı yedi ay kadar daha sürüncemede kalan kanun teklifi gündemde tutulmaya çalışılarak nihayet Şubat 1973’e gelinmiştir. Millet Meclisi tarafından kabul edilen fakat üst meclis olan Cumhuriyet Senatosunca salt çoğunlukla reddedilen teklif Millet Meclisince yeniden müzakere edilip, Cumhuriyet Senatosunun reddini reddetmişlerdir. Ancak, kanun metninin kabul edilebilmesi için yapılacak son oylamada 226 kabul oyunun çıkması gerekmektedir.
Nihayet Kahraman Maraş
Nihayet 7 Şubat 1973 günü yapılan açık oylamaya 253 üye katılmış 226 kabul, 22 ret, 5 çekimser oyu kullanılmış ve bu suretle metin kabul edilmiştir.[11] Yarım asırdan fazla zamandır ertelemeden sonra “Milli Mücadele yangınını tutuşturucu alevi Maraş’a devlet ricalinde bir jest yapma ihtiyacı hâsıl olmuştu. Kurtuluş bayramımızın 53. Yıl dönümü olan 12 Şubat 1973 günü çıkan Resmi Gazetede yayımlanan 1657 sayılı kanun ile Maraş’a “Kahraman” unvanı verildi. İlk kanun teklifinin üzerinden 50 yıl geçmişken, yılan hikâyesine dönen bu kahramanlık serüveninin resmi bir nitelik kazanması için gerekli olan 226 oy tam kafa kafaya denk gelecek şekilde oylamadan çıkmıştır. Tek bir kabul oyu dahi zayi olsaydı sanırım gösterdiğimiz kahramanlığın 100. Yılı olan bu sene ancak Kahramanlığımızı tescil ettirebilecektik.
İşte bizden size sahibini arayan bir unvanın öyküsü. Paylaşarak destek olabilirsiniz.
Kaynakça
[1] Atatürk’ün Tamim, Telgraf Ve Beyannameleri IV, 196 - MARAŞLILARIN KAHRAMANLIKLARI; T.İ.T.E. Arşivi: 10/2717 [2] Kâzım Karabekir, İstiklâl Harbimiz, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2008, s. 509 [3] TBMM Zabıt Ceridesi, I. Dönem, Cilt. 8, 151. Birleşim, 15 Şubat 1921 [4] Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi (BCA). 030.10.66.439.22. Lef 4. [5] Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi (BCA). 030.10.66.439.22. Lef 3. [6] Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi (BCA). 030.10.66.439.22. Lef 2. [7] Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi (BCA). 030.10.66.439.22. Lef 1. [8] TBMM Tutanakları, Millet Meclisi, I. Dönem, Cilt. 12, 45. Birleşim, 10 Şubat 1963 [9] TBMM Tutanakları, Millet Meclisi, 2. Dönem, Cilt. 28, 77. Birleşim, 17 Haziran 1968 [10] TBMM Tutanakları, Millet Meclisi, 3. Dönem, Cilt. 20, 26. Birleşim, 10 Ocak 1972 [11] TBMM Tutanakları, Millet Meclisi, 3. Dönem, Cilt. 33, 52. Birleşim, 7 Şubat 1973