Maraş Hanları

Bu etiket altındaki yazılarda Kahramanmaraş’ta bulunan hanların detaylarına ulaşacaksınız.

Motorlu taşıtlar devriyle birlikte karayolu ve demiryolu ağlarından hakettiği payı alamayan şehrimiz, bugün ulaşımda çok önemli bir konuma sahip değildir. Akdeniz, Fırat Havzası ve İç Anadolu’yu birbirine bağlayan stratejik doğal geçitler üzerinde bulunması nedeniyle günümüzdeki durumun aksine, Maraş antik dönemlerde önemli askeri ve ticari yollar üzerinde bulunuyordu. Bu yolların güvenliği ise her zaman en büyük sorun olarak görülüyordu. Bu sorunu çözmek adına her dönemde farklı isimlerle anılan, Türk-İslam sanatında han ya da kervansaray olarak adlandırılan yapılar inşa edilmiştir.

İlk hanların kimler tarafından yapıldığı henüz bilmiyoruz ama Hititler, Asurlar, Çinliler, Romalılar, Persler ve Araplar gibi gelişmiş ticaret ağlarına sahip medeniyetlerin, yollar üzerine durak noktaları oluşturarak güvenliği sağladıklarını ve ticareti teşvik ettiklerini biliyoruz. Ahameniş ve Sasaniler’de postanelerin, Roma döneminde karakolların (castrum) yapıldığını görüyoruz. Bizans dönemine geldiğimizde ise uzak noktalarda olmasa da yerleşim alanları içerisinde ticari hanları görmeye başlıyoruz.

Afşin'de bulunan Kuru Han
Kuru Han / Afşin

Anadolu Selçuklu Devleti, kendilerinden önce varolan han fikrini, hükmettikleri topraklarda çok ileri ve pratik bir seviyeye taşıdılar. Egemenliği altındaki topraklarda uzun mesafe ticaretin önemine inanan Selçuklular, dağları, tepeleri, dereleri aşan yollar üstünde en ıssız yerlere hanlar inşa ederek tacirlerin güvenliğini ve alışverişin istikrarını sağladılar. Kuş uçmaz yerlerden kervan geçirmeye başladılar.

Hitit, Asur, Roma ve Bizans dönemlerinde ulaşım ağlarında önemli bir noktada bulunan şehrimiz Türk-İslam medeniyeti döneminde de bu özelliğini korumuş ve Mezopotamya’dan Anadolu’ya İpek Yolu üzerinden akan kervan ticaretinin önemli bir ara durağını teşkil etmiştir. Özellikle el sanatları ve tarım ürünleriyle bu ticaretin çoğu zaman başlangıç noktası da olmuştur. Bugün bu konumun izlerini büyük kısmı kırsalda harabe vaziyette olan Anadolu Selçuklu döneminden kalma hanlarda sürebiliyoruz.

Çoğu Selçuklu, bir kısmı ise Dulkadiroğulları ve Osmanlı dönemi eseri olan hanların her birini aşağıda yer alan ayrı yazılarla sizlere ulaştırmaya çalışacağım.

Yeni bilgilere ulaştıkça yazıları güncelleyeceğimi bilmenizi isterim. Bu sebeple hanlar hakkında dağarcığınızda bulunan yakın dönem kullanımına ilişkin bilgiler, anılar, öyküler, yerel efsaneler, eski fotoğraflar ve tarihi belgeler gibi bilgileri yazıların altındaki yorum kısmından eklemenizi veya bana iletişim sayfasından ulaştırmanızı isteyeceğim.

Bilgi çoğaldıkça, Maraş paylaştıkça güzel.