GöksunKültür-SanatTarih

Göksun’da Sürgün Bir Başpiskopos: John Chrysostom

Güncelleme: 7 Ağustos 2019

İstanbul Başpiskoposu John Chrysostom (Con Hrisostomos) 349 yılında Antakya’da doğdu, 407 yılında Tokat yakınlarında bulunan Komana Pontika isimli antik şehirde vefat etti. Kilisenin Babaları olarak bilinen, erken dönem Hristiyanlığın önemli din adamlarından oluşan grupta yer alan Başpiskopos, etkili hitabeti, siyasi ve dini liderlerin otoritelerini kötüye kullanmalarını ve yozlaşmalarını eleştirdiği vaazları ile bilinir.

Dünyanın dört bir tarafında onun adını taşıyan çok sayıda kilise vardır. İstanbul’un koruyucu azizi olarak kabul edilir. John Chrysostom’un ismi de ilginçtir. Rumlar Aziz İoannis Hrisostomos, Ermeniler Hovhan Vosgeparan olarak adlandırırlar ki hepsinin de anlamı Altın Ağızlı Yuhanna’dır. Vaazları çok etkileyici olduğu için “Altın Ağızlı” unvanını almıştır.

Doğduğu şehirde 375 yılında keşiş oldu. 381’de diyakozluğa, 386’da rahipliğe yükseldi. Antakya’da hitabeti ve vaazlarıyla üne kavuşan Hrisostomos, 397’de İstanbul Başpiskoposu olarak görevlendirildi.

Dini ve Siyasi Otoriteyi Karşısına Aldı

İstanbul’da zengin ve varlıklar yerine halkın arasında vaazlar verdi. Din adamlarının kazanç beklentisi olmadan kilisede görevlerini icra etmelerini, politikacıların şatafatlı hayatları ile halktan uzak gösteriş içinde yaşamayı bırakmalarını anlattı.

İstanbul’da kısa sürede bolca düşman edinen Hrisostomos, 404 yılında o dönemlerin mahrumiyet içerisinde, zor bir iklime sahip küçük bir kasabası olan Cocussus’a, günümüzdeki Göksun’a, sürgün edildi. 404-407 yılları arasında Göksun’da yaşayan Hrisostomos, oradan İstanbul’daki taraftarlarına mektuplar göndermeye ve halkı etkilemeye devam ettiği için, İstanbul’a çok daha uzak bir yere, bugün Gürcistan sınırları içerisinde yer alan Pityus’a, sürgün edildi. Pityus’a varamadan 14 Eylül 407’de Tokat yakınlarındaki Komana Pontika isimli antik şehirde vefat etti.

Kalıntıların Serencamı

Ölümünün hemen ardından Doğu ve Bati Ortodoks, Katolik ve Anglikan kiliseleri tarafından Aziz ilan edildi. Taraftarlarının İmparatorluğa yaptığı baskılar neticesinde 438 yılında kalıntıları Pityus’dan alınarak İstanbul Kutsal Havariler Kilisesi’ne taşındı. Kapakta yer alan 10. yy Bizans resminde, Aziz Hrisostomos’un kalıntılarının İstanbul’a girişi gösterilmektedir.

13. yüzyılın hemen başında Haçlılar İstanbul’u yağmalarken birçok kutsal obje ile Hrisostomos’un kemiklerini de Avrupa’ya taşımışlar ve Vatikan’ın elindeki bir kilisede muhafaza etmişlerdir.

O yıllardan beri şiddetli bir şekilde süren Katolik – Ortodoks kiliseleri çekişmesi 2000’li yılların başında çözülmeye başlamış, Papa ile Bartelomeos arasındaki görüşmeler sonucu ilk iş olarak bu kutsal emanetler iade edilmiştir. 2004 yılında Hrisostomos’un kemikleri Vatikan’dan teslim alınmış ve Fener’deki Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin içindeki Aya Yorgi Kilisesi’ne büyük bir törenle getirilmiştir.

Seyyahların Notlarında John Chrysostom

Hristiyan dünyası için önemli bir isim olan Hrisostomos’u yolu yüzlerce yıl önce Göksun’dan geçen Hogarth gibi batılı seyyahlar notlarında anmıştır.

Almanca yayın yapan Gündoğumu dergisinin 1900 Ocak sayısında yer alan Bağdat Demiryolu projesi hakkındaki makalelede de Hrisostomos Maraş ile birlikte zikredilmiştir.

Facebook Yorumları
Tıkla. Paylaş. Destek Ol.

Yusuf Köleli

Şeyma'nın eşi, Bilal ve Barış'ın babasıyım. Endüstri Mühendisiyim. Küçük şehirleri severim. Tarih ve arkeolojiye meraklıyım. Maraş'ı yürüyerek, bisiklet üstünde, yamaç paraşütüyle ve yüzerek keşfetmeye çalışıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir