ElbistanGazete YapraklarıTarih

137 Yaşındaki Elbistan Alhaslı Cibo Ağa

Güncelleme: 15 Nisan 2021

Cibo Ağa, 1929-1933 arasında ulusal gazetelerde yer alan pek çok haberde Türkiye’nin en yaşlı insanlarından biri olarak sunulmuş. Bu haberlerin pek çoğunda nüfus kağıdına göre 127 gerçekte 137 yaşında olduğu belirtilmiş. Gazetenin bir tanesinde yaşı yazım hatası nedeniyle 137 yerine 173 olarak belirtilmiş olmalı. 1929 tarihli bir haberde 150 yaşındaki Zaro Ağa’dan büyük olduğu, aynı yıl verilen başka bir haberde 116 yaşında olduğu yazılmış. Genellikle Cibo Ağa ismiyle yazılmış olsa da birkaç haberde Cilo Ağa ismini de görüyoruz. İki ayrı fotoğrafı yer alıyor bu haberlerde. Haberlerin biri hariç tamamında Elbistanlı olduğu belirtilmiş. Bazılarında Alsas (Alhas olmalı) aşiretine mensup olduğu söylenmiş. Bazı haberlerde Şuhut (Darende Şuğul ?) ve Cökyer (?) gibi köy isimleri de zikredilmiş.

Elbistan’ın Alhas ve Sinemilli köyleriyle yaptığım görüşmelerde Cibo Ağa’yı tanıyanlara rastlamadım. Haberlerde belirtildiği gibi Cibo Ağa’nın çocukları erken yaşta ölmüş ve nesli devam etmemişti. Belki bu nedenle unutulmuştur. Cibo Ağa hangi köydendi, kaç yaşına kadar kudretiyle hüküm sürdü, nerede öldü, yoksa hala aramızda mı? Bu soruların tamamı şimdilik cevapsız. Cibo Ağa haberleri tamamen uydurma değilse, yakınlarının ve tanıyanlarının bir gün bu yazıyı okuyacağını ümit ediyor ve onlardan Cibo Ağa hakkında gelecek katkıları bekliyor olacağım.

Cibo Ağa Hakkında Haberler

Aşağıda Cibo Ağa hakkında çıkan haberleri kronolojik sırayla okuyabilirsiniz.

22 Nisan 1929 – Cumhuriyet

Zaro Ağa’dan Büyükmüş

22 Nisan 1929 tarihli Cumhuriyet Gazetesi haberinde Cilo Ağa haberi

Cilo Ağa isminde bir ihtiyar çıkmış. Zaro Ağa‘dan yaşlı olduğunu iddia ediyormuş! Zaro Ağa 150’nci yıldönümünü kutlayalı birkaç sene olduğuna göre Cilo Ağa 200 yaşına yaklaştığını iddia ediyor demektir! Kaydı, kuyudu yok ya, alsınlar bakalım, 300 hatta 400’e çıkmazlarsa ayıp!

28 Nisan 1929 – Akşam

Cilo Ağa

Zaro Ağa’dan Sonra Türkiye’nin En Yaşlı İhtiyarı

28 Nisan 1929 tarihinde Akşam Gazetesinde çıkan Cilo Ağa ya da Cibo Ağa haberi.

Türkiye’nin ve belki bütün dünyanın en yaşlı adamı Zaro Ağa’dır. Zaro Ağa’dan sonra kim gelir? Konya’da çıkan “Babalık” refikimizin verdiği malumata göre ikinciliği Cilo Ağa kazanmaktadır.

Cilo Ağa 116 yaşındadır. Mersin vilâyeti tarafından Ankara’ya kadar seyahati temin edilmiş, memleketine dönerken Konya’ya uğramış ve belediyece masarifi verilmiştir.

Cilo Ağa Elbistan’ın ( Cökyer ) köyünde doğmuştur. Üç defa evlenmiş ve çocuklarından çoğu askerlikte ölmüştür. 90 yaşında bir daha evlenmiş, biri oğlan üçü kız olmak üzere dört çocuğu olmuştur. Dördü de yaşamaktadır.

5 Aralık 1932 – Milliyet

127 Yaşında Bir İhtiyar

Ankara’ya Gazi Hazretlerini Görmeğe Gidiyor

5 Aralık 1932 tarihli Milliyet Gazetesinde Cibo Ağa haberi
5 Aralık 1932 tarihli Milliyet gazetesi

Adana civarında Albüstanlı, Alsaslı aşiretinden 127 yaşında Cibo Ağa, Kalbini yakan bir özleyişle en büyük tanıdığı insanı, Gazi‘sini görmek arzusuna mukavemet edememiş ve Ankara’ya gitmek üzere yola çıkmıştır. Beş rubu (çeyrek) asrın ihtiyarlatamadığı Cibo Ağa bundan dört sene evvel şehrimize de gelmiş ve Zaro Ağa ile de konuşmuşlar. Cibo Ağa Adana’da 127 senelik hayatını şöyle anlatıyor:

Ne var ki; insan yüz yirmi yedi sene yaşamaz mı? Aslına bakarsan ben yüz otuz yedi yaşındayım. Nüfus kağıdıma yüz yirmi yedi yazmışlar. Kaç sene oldu bilmiyorum ama bedel verdiğim zaman Sultan Mecit tahta çıkalı iki üç sene olmuştu. O zamanlar aşiretler hükumete ne boyun eğer, ne vergi ne de asker verirdi. Amma bizim aşiret zengin olduğundan delikanlıları askere gitmez, bedel verirdi. Hükumet de bize bir şey demezdi. Hem o zaman dünya rahatlıktı. Şimdiki sansalat (gösteriş) da yoktu. Ne otomobil ne araba vardı, ne de çeşit çeşit makineler. Şeker bile daha çıkmamıştı.

Cibo Ağa’nın en büyük kederi evlat ve torunları bulunmamasıdır. Üç defa evlenmiş ve bütün çocukları ölmüştür. Cibo Ağa sigarayı çok sevmektedir. Diyor ki:

“Yüz senden fazladır sigara içerim. Hiç bir zararını görmedim. Gençliğimde epeyce bir zaman içki de içtim. Yalnız bu işler de hiç aşırı gitmedim. Hem şimdiye kadar bir kere bile hasta olduğumu bilmiyorum. Baş ağrısı bile çekmedim. Yalnız oğlumun ölümünden sonra çöktüm. Çok ihtiyarladım, dört sene evveline gelinceye kadar köyden köye hep yaya giderdim. Fakat bana şimdi öyle geliyor ki, bir kere hastalanırsam ölürüm. Onun için elimden geldiğince hastalanmamağa çalışıyorum. Doğrusu ölmeğe niyetim yok. Daha görecek günlerim var. Bak Zaro Ağa benden epeyce yaşlı olduğu halde daha yaşıyor.”

5 Aralık 1932 – Vakit

Cibo Ağa

127 Yaşındaki İhtiyar Adana’dan Ankara’ya Geçti

5 Aralık 1932 tarihli Vakit gazetesinde Cibo Ağa haberi
5 Aralık 1932 tarihli Vakit gazetesi

Albüstanlı, Alsaslı aşiretinden Cibo Ağa yüz yirmi yedi yaşında, bembeyaz sakallı, dinç, pancar gibi yanaklı bir ihtiyardır. Göğsüne kadar dayanan pamuk gibi sakalı olmasa ve hayatını anlatırken bizim için uzak bir tarih olan zamanlardan bahsetmese, insan kendisini yirmi beş yaşında, sesinde hayat dolu bir gencin karşısında zannedeceği geliyor.

Cibo Ağa Ankara’ya Gazisini görmek üzere giderken, Adana’ya da uğradı ve birkaç gün kaldı. Kendisi ile görüştüm:

Cibo Ağa hakikaten yüz yirmi yedi yaşında mısın?

Böyle bir suali manasız bulmuş olacak ki, bu defa hayretler için de o da bana sordu:

“Ne var ki; insan yüz yirmi yedi sene yaşamaz mı? Aslına bakarsan ben 137 yaşındayım. Nüfus kağıdıma yüz yirmi yedi yazmışlar. Kaç sene oldu bilmiyorum ama bedel verdiğim zaman Sultan Mecit tahta çıkalı iki üç sene olmuştu. O zamanlar aşiretler hükumete ne boyun eğer, ne vergi ne de asker verirdi. Amma bizim aşiret zengin olduğundan delikanlıları askere gitmez, bedel verirdi. Hükumet de bize bir şey demezdi. Hem o zaman dünya rahatlıktı. Şimdiki sansalat da yoktu. Ne otomobil ne araba vardı, ne de çeşit çeşit makineler. Şeker bile daha çıkmamıştı. Herkes bulduğunu yer, bildiğini giyerdi.”

“Karın, çocuğun, torunun felan var mı?” diye sordum.

Biraz evvel bir genç sesi ile konuşan Cibo Ağa’nın sesi titrekleşti, gülen çehresi tazelenen bir acının ıstırabı ile karıştı. Derin derin içini çektikten sonra:

“Ah oğul” dedi. “Torun sahibi olmıya Cenabıhak vakit bırakmadı. Üç defa evlendim. İlk iki karım genç yaşında öldü. Üçüncü defa evlendim. İkinci karımdan üç, üçüncü karımdan da dört oğlum dünyaya geldi. Veren Allah alır da… Altı oğlum küçük yaşında öldü. Yedincisini on yedi yaşına kadar getirebilmiştim. Fakat bundan dört sene evvel onu da Ceyhan’a gömdüm. Şimdi üçüncü karımla yapayalnız yaşıyorum. Kendisi yetmiş yaşındadır.

Cibo Ağa’nın burada gözleri yaşardı. Hayatının biricik acısı olduğu anlaşılan oğlunun ölümünü tekrar hatırlamaktan duyduğu ıstırap, bol bir yaş halinde gözlerinden akıyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlıyarak oğlu öldüğü zaman yaptığı bir türküyü söylemiye başladı. Cibo Ağa türküsünü bitirdikten sonra sözü değiştirmiş olmak için kendisine bir sigara verdim ve sordum:

“Yoksa sigara içmez misin Cibo Ağa?”

“İçerim oğul içerim” dedi. “Hem de yüz seneden fazla bir zamandan beri.”

“Peki sigaranın hiç zararını görmedin mi?”

Hiç bir zararını görmedim. Gençliğimde epeyce bir zaman içki de içtim. Yalnız bu işler de hiç aşırı gitmedim. Hem şimdiye kadar bir kere bile hasta olduğumu bilmiyorum. Baş ağrısı bile çekmedim. Yalnız oğlumun ölümünden sonra çöktüm. Çok ihtiyarladım, dört sene evveline gelinceye kadar köyden köye hep yaya giderdim.

6 Aralık 1932 – Cumhuriyet

Cibo Ağa Gazi’yi Görmeğe Gidiyor

137 yaşındaki Elbistanlı Cibo Ağa
6 Aralık 1932 tarihli Cumhuriyet gazetesi

Nüfus tezkeresine göre 127, kendi iddiasına göre 137 yaşında olan Cibo Ağa Gazi’yi görmek istemektedir. Asırdide ihtiyar bunun için Ankara’ya gitmek üzere yola çıkmıştır.

23 Şubat 1933 – Cumhuriyet

Cibo Ağa Hayatını Anlatıyor

137 yaşındaki Elbistanlı Cibo Ağa
23 Şubat 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi

Halil oğlu Cibo Ağa isimli bir ihtiyar dün Maraş Vilayetinin Elbistan kazasından İstanbul’a gelmiştir. Cibo Ağa 137 yaşındadır. Gazi Hazretlerini görmek üzere seyahat etmektedir. Kendilerini dinleyelim:

137 yaşındayım. Kağıtlarım 127 gösteriyor ama hen 137 biliyorum. Elbistan’da doğdum. Şimdiye kadar orada yaşadım. Babam koyun ticareti ile geçinen zengin bir adamdı. Ben de on sene evveline kadar bu işle uğraştım. Fakat hayat bu … Hep bir kararda gitmiyor. Düşmez kalkmaz bir Allah. On sene evvel başıma bir felaket geldi. Koyunlarım hastalandılar. Hepsi birer birer öldü gitti. On senedir belediyenin, şunun bunun yardımı ile geçiniyorum. Çok iyi günler yaşadım, çok iyi günler gördüm. Memleketin sayılı tüccarlarındandım. Fakat ne demeli. Kader de bunları görmek de varmış.

Şimdiye kadar üç defa evlendim. Birinci karım 45, ikinci karım 60 yaşında öldü, Üçüncü karım sağ. . . şimdi 72 yaşında. . . 7 çocuğum oldu, fakat bugün hiçbiri sağ değil.

Elbistan’ın en ihtiyar adamı benim. Duyduğuma göre memlekette benden ihtiyar yalnız Zaro Ağa varmış. Sultan Mecit gününde askere çağrılmıştım, bedel verdim. Sultan Hamit zamanında da Elbistan’dan ilk defa olarak dışarıya çıktım. Koyun satmak üzere Haleb’e gittim. Denizi ilk defa olarak orada gördüm. Bu seferki seyahatte ikinci defa görüyorum. Bu sefer üstelik vapura da bindim.

100 senedir kahve içerim. Bir o kadar senedir de tütün kullanıyorum. Gençlik zamanlarımda rakı da içerdim. Dedim ya herşeyi yaptım. Gönlümde birşey kalmadı. Şimdiye kadar bir defa olsun hastalanmadım. Baş ağrısı, sıtma, öksürük nedir bilmem. Öyle sanıyorum ki ilk hastalandığım gün öleceğim. Bu kadar çok yaşamak için ne mi yaptım? Hiç… Her şeyi kararında bıraktım. Hayatım koyun sürüleri arasında geçtiği için süt, yoğurt, et, yağ çok yedim. Bugün de en çok bunları severim.

Elbistan’dan kalkıp ta buralara gelmemin sebebi hükümetten bana bir maaş bağlamasını istemektir. On senedir kuvvetten düştüm. Yol yürümesine biraz yürüyorum ama çalışacak halim kalmadı. Üstelik gözlerim de görmüyor. Gazi’yi göreceğim. Ellerini öpüp yalvaracağım. O büyüktür, elbette beni bu halde komaz.”

24 Şubat 1933 – Son Posta

173 Yaşında

Halil Oğlu Cibo Ağa Şehrimize Geldi

24 Şubat 1933 tarihli Son Posta gazetesinde Cibo Ağa haberi
24 Şubat 1933 tarihli Son Posta gazetesi

Kendisinin 173 yaşında olduğunu söyliyen Halil oğlu Cibo isminde bir ihtiyar dün şehrimize gelmiştir. Cibo Ağa Maraş vilayetinin Elbistan kazası halkındandır ve bu seyahati Gazi hazretlerini görmek için yaptığını söylemektedir.

Cibo Ağa’nın Akıbeti Meçhul

1929 yılında o dönemlerin popüler figürü 150 yaşındaki Zaro Ağa’ya rakip olarak haberlerde kendine yer bulmuş Cibo Ağa. 3 yıl sonra Ankara’ya çıktığı yolculukla yeniden gündem olmuş. 1932 Aralık ayında Elbistan’dan Adana’ya ulaşan Cibo Ağa, Gazi’yi (Mustafa Kemal) görmek için muhtemelen trenle Ankara’ya gitmiş. Gazi’yi Ankara’da görememiş olacak ki, ilk haberlerden yaklaşık iki buçuk ay sonra 1933 Şubatında aynı amaçla İstanbul’a ulaştığına dair haberleri verilmiş. Kendi ağzında hayat öyküsü verilen Cibo Ağa’nın Alhas aşiretine mensup olduğunu, babasının adının Halil olduğunu, koyun ticaretiyle uğraştığını anlıyoruz. Elbistan’ın hangi köyündendi, kaç yaşına kadar yaşadı, Gazi ile İstanbul’da görüşebildi mi? Haberlerde cevaplarını bulamadığımız bu sorulara, Elbistan Alhas aşiretine mensup köylerde yaptığım görüşmelerde de tatmin edici bir cevap bulamadım. Cibo Ağa’yı tanıyanların görüşlerini bekliyor olacağım.

Facebook Yorumları
Tıkla. Paylaş. Destek Ol.

Yusuf Köleli

Şeyma'nın eşi, Bilal ve Barış'ın babasıyım. Endüstri Mühendisiyim. Küçük şehirleri severim. Tarih ve arkeolojiye meraklıyım. Maraş'ı yürüyerek, bisiklet üstünde, yamaç paraşütüyle ve yüzerek keşfetmeye çalışıyorum.

4 thoughts on “137 Yaşındaki Elbistan Alhaslı Cibo Ağa

  • Pirsu

    Cibo aga , elbistan in agcasar koyunden dir , agcasar da elbistan in en eski koyudur , aslen agcasarlidir cibo aga …

    Yanıtla
    • Ali

      agcasar şuan nurhaka bağlı bir köy. Elbistanin en eski köyü felan değil. Agcasar 1563 maras tahrir defterine göre o yıllarda sam bayat, bayram gazili Yörüklerin yaşadığı bir köydür.koy halkı Anadolu’nun çeşitli yerlerine iskan olunuyor(Rize ,Trabzon, Ereğli, Yozgat ,afyon emirdag vb). 18. Yy da köye elazigdan gelen sinemililer yerleştiriliyor. Cibo ağa da onlardan galiba. Yani sinemili olması lazım.

      Yanıtla
      • Ağcaşar Köyü muhtarı ile telefonda görüştüm. Cibo Ağa’yı anlattım kendisine. “İlk kez sizden duydum Cibo Ağa’yı. Böyle bir kişiliğin bizim köyle ilgisi olsa mutlaka bilirdik. Ağcaşarlı da olamaz, Sinemilli de olamaz.” dedi.

  • Ömer

    Elbistanlı mı Elazığlı mı?
    işin doğrusunu bilen lütfen paylaşsın.

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir