Şardağı’ndan Esen Seda: Rüştü Şardağ
Güncelleme: 23 Haziran 2019
Mehmet Rüştü Şardağ
1916 (1331) yılında, babası Mehmet Atıf Bey‘in görevli olarak bulunduğu Halep’te dünyaya gelen Rüştü Şardağ, soyadını, babasının memleketi Elbistan’ın sırtını dayadığı Şardağı’ndan almıştır. Ailenin bugün Elbistan’da yaşayan akrabaları Cehizler olarak bilinmektedir.
Babası I. Dünya Savaşı nedeniyle alay katibi olarak Romanya cephesine gönderildiği için; Rüştü Bey bir yaşındayken, annesi Kilisli Melek Hanım, İstanbul’a dönmek zorunda kalarak, çocuklarıyla birlikte Beylerbeyi’ne yerleşmiştir. Rüştü Şardağ, ilk ve orta eğitimini İstanbul’da tamamladı. Balıkesir Necatibey Öğretmen Okulu’ndan ve Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’nden mezun oldu. 1960 yılında Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde yüksek lisans çalışmalarını tamamladı. Rüştü Şardağ, Fransızca, Arapça ve Farsça dillerini bilmekteydi.
Çok Yönlü İş ve Sanat Hayatı
Ankara’da orta dereceli okullarda, konservatuvar ve musiki muallim mektebinde öğretmen olarak görev yaptı. Bir süre Tercüme Kurulu’nda çalıştı. Daha sonra Türk Ansiklopedisi’nde danışmanlık ve yazarlık yaptı. 1950 yılında İzmir Radyosu’nu kuran ekipte yer aldı. 1950’den sonra İzmir Belediyesi’nde çalıştı. Belediye başkan yardımcısı iken kendi isteği ile emekliye ayrıldı. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde öğretim görevlisi olan Rüştü Şardağ, Manisa Gençlik ve Spor Akademisi’nde dersler verdi.
1983-1987 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi’nden İzmir vekili olarak mecliste bulundu. 1987 yılında bağımsız olarak yeniden İzmir’den aday olduysa da bu seçimi kazanamadı ve siyaseti bıraktı. İzmir Sanatçılar Derneği kurucu başkanıydı. Emine Rezzan Hanım ile evli olan Şardağ’ın bu evlilikten Melek Sabah, Sema ve Gülfer isimli üç kız çocuğu bulunmaktadır. 27 Kasım 1994 günü İzmir’de hayatını kaybetti. Narlıdere mezarlığında medfundur.
Sanat Musikisinin Unutulmaz Eserleri
Tanıyanların ifade ettiğine göre, Rüştü Şardağ, babasının memleketi Elbistan’a hiç uğramış, Şardağı’nı hiç görmemiş. Ancak o dönemler bir gerdanlık gibi şehrin boynuna dolanan Ceyhan, yüzlerce köy ile mevsimine göre farklı renk cümbüşüne bürünen verimli Elbistan Ovası ve yalçın kayalıkları ile yükselen Şardağı, şehir sakinlerine sanat yönü baskın gelen genler kazandırmış. Elbistanlının hala kurumayan bu sanatçı yönü, Rüştü Şardağ’a soyisminden sonra memleketinden kalan ikinci miras olmuşa benziyor.
Rüştü Şardağ eserlerini, 1937 yılından başlayarak Varlık, Yeni Adam, Ülkü, Cumhuriyet, Vatan, Vakit, Tan, Ulus, Güneş gibi dergi ve gazetelerde yayımladı. Şiir, öykü, deneme ve eleştiri türünde pek çok eser kaleme aldı. Divan edebiyatı üzerine çalışmalar yaptı, İran’da yayımlanmış olan Farsça bir çok eseri Türkçe’ye kazandırdı. Rüştü Şardağ’ın çok sayıda güfte ve bestesi de bulunmaktadır. Türk sanat müziğinin en güzel eserlerinden olan “Benzemez Kimse Sana” eserinin güftesi, “Bir Gece Ansızın Gelebilirim” adlı eserin ise bestesi kendisine aittir.
Rüştü Şardağ, İran edebiyatından yapmış olduğu çevirileri ile 1971 yılında İran’ın “Büyük Şükran Madalyası” ödülüne layık görülmüştür.
Kitapları
- Edebiyâtımızda Vatan Duygusu; 1940.
- Allah’a Giden Yollarda (Klasik Şiirimiz cilt: 1); Radyo Gazetesi Matbaası, İzmir, 1959.
- Ömer Hayyam’ın Rubaileri; Ege Üniversitesi Matbaası, İzmir, 1960, 1961.
- Aşknâme (Ünlü Tercî-i Bend) Başlangıçtan Günümüze Kadar İran Edebiyâtı Hakkında Bir İnceleme; Ege Üniversitesi Matbaası, İzmir, 1962.
- Hazret-i Ali’nin Ölmeyen Özdeyişleri; Diyanet İşleri Başkanlığı Yayını, 1963.
- Perişan Baba Tâher ve Çift Beyitler; İzmir, 1966.
- Şiraz’lı Hâfız’dan III Gazeller; Hepileri Matbaası, İzmir, 1970.
- Rubailer Hayyam; Milliyet Yayınları Dünya Klasikleri Dizisi, 1973.
- Mevlânâ Tek Ciltte Mesnevi; Başkent Yayınevi, Ankara, 1973.
- Allah Diyorki; Karınca Matbaacılık, 1976.
- Klasik Divan Şiirimiz; Bilim ve Kültür Eserleri Dizisi, İnkılap ve Aka, 1976.
- Fars Bahçelerinden Altın Sözler (Hz. Ali, Mevlânâ Celaleddîn Rûmî, Şirazlı Şeyh Sâdî ve Mohammed Hecâzî’den Özdeyişler; Karınca Yayınları, 1977.
- Buhurî Zâde Mustafa Itrî; Çanakkale Seramik Fabrikaları AŞ Yayını, İstanbul.
- Şair Sultanlar; Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1982.
- Bütün Yönleriyle Hayyam Rubâîleri; Özgür Yayın Dağıtım, İstanbul, 1985, 1997, 1999.
- Her Yönü ile Hacı Bektâş-ı Veli ve En Yeni Eseri Şerh-i Besmele; Özgür Yayınları, Karınca Matbaacılık, İzmir, 1985.
- İslâm’da Sosyal Adalet; Karınca Matbaacılık, İzmir, 1986.
- Mustafa Itrî Efendi; Türk Büyükleri 147, Kültür Bakanlığı/1110, Ankara, 1989, 1992.
- Şark İslâm Klasikleri Rubailer (Seçmeler) Hayyam, Milli Eğitim Bakanlığı Yayını, İstanbul, 1990.
- Besmele Tefsîri, (Tefsîr-i Besmele) Hacı Bektâş-ı Veli’den, Kültür Bakanlğı Başvuru Kitapları, Ankara, 1993.
- Mevlânâ Ulu Sesi, İzmir, 1993.
- Çocuklar Güzel Çocuklar, Karınca Matbaacılık, İzmir
Besteleri
[Beste, makâm, usul, güfte sahibi]
- “Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda”, Nihâvend, Nîm Sofyân-Semâî, Orhan Veli Kanık.
- “Al kalbimi eline düşür aşkın seline”, Hicâz, Nîm Sofyân, Rüştü Şardağ.
- “Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde”, Hicâz, Düyek, Ümit Yaşar Oğuzcan.
- “Arama dünyada vefâ be gözüm”, Hicâz, Şarkı, Düyek, ?.
- “Bahçende safâ hükmediyorken solayım”, Rast, Curcuna, Rüştü Şardağ.
- “Ben isterim ey sevgili senden seni (Tenden teni)”, Mâhûr, Yürük Semâî, Osman Güngör Feyzoğlu.
- “Benim halim n’olacak iki aşk arasında”, Hüzzâm, Düyek, Rüştü Şardağ.
- “Bırak cefânı işveni göster”, Hicâz, Düyek, ?.
- “Bilmem ki a sevdiğim sen mi gurup mu güzel?”, Sûzinâk, Sofyân, Ümit Utku.
- “Bir acem bahçesi bir seccâde”, Isfahân, Türk Aksağı, Ahmet Haşim Bey.
- “Bir derde bin eklenir akşam saatlerinde”, Bayâtî, Semâi, Rüştü Şardağ.
- “Bir düş mü yalan mıydı masal mıydı o kız?”, Hicâz, Yürük Semâî, Rüştü Şardağ.
- “Bir siyah çevredir gözlerin hâresi”, Râst, Yürük Semâî,?.
- “Bir şifâ sunmada zehrin kanayan her günüme”, Uşşâk, Düyek, Rüştü Şardağ.
- “Bitsin artık şu feryâdım”, Hüzzâm, Semâî,?.
- “Bu kadar yürekten çağırma beni”, Râst, Nîm Sofyân, Ümit Yaşar Oğuzcan.
- “Bu yaz Bebek’de gördüm bir yüzü ay güzel”, Muhayyer, Curcuna, Rüştü Şardağ.
- “Çok mu gördün güzelim vuslatı mahzun kuluna?”, Bûselik, Devr-i Hindî, Rüştü Şardağ.
- “Dilde neşât var efendim çekerim cevrine hasret”, Bestenigâr, Devr-i Hindî, Rüştü Şardağ.
- “Dinlerdim telaşlı kanunlardan sarışın Türkçe’yi”, Hicâz, Düyek, Atilla İlhan.
- “Dostum âlem senin çün ger olup düşman bana”, Râst, Aksâk Semâî, Fuzûlî.
- “Dünyamı unuttur bana âlâmı harâm et”, Uşşâk, Düyek, ?.
- “Geceler korkutuyor uyut beni a kuzum”, Sûzinâk, Aksâk, ?.
- “Gel unutma sözlerini”, Râst, Türk Aksağı, ?.
- “Geldik yine bir araya”, Tâhîr Bûselik, Düyek, Fuat Edip Baksı.
- “Gönlümde yaşayan sen”, Nihâvend, Nîm Sofyân, Ümit Utku.
- “Gönlüme râm ol bir gece çün hayli yetimim”, Uşşâk, Düyek, Rüştü Şardağ.
- “Gönlün benden alırmışsın”, Nihâvend, Çifte Sofyân, Rüştü Şardağ.
- “Gönül sana o kumralı tutamazsın demedim mi?”, Hüzzâm, Düyek, Fuat Edip Baksı.
- “Görmemişken tanıdım aşkını duydum bilmeden”, Râst, Devr-i Hindî, Rüştü Şardağ.
- “Göster vefânı yârine mûtad hilâfına”, Segâh, Düyek, Rüştü Şardağ.
- “Güzellik damla damla birikmiş de sen olmuş”, Bayâtî, Düyek, Osman Güngör Feyzoğlu.
- “Hasretinden dîl-hûnum ben”, Râst, Curcuna, Rüştü Şardağ.
- “Islak, daha ıslak öp beni”, Râst, Nîm Sofyân, Ümit Yaşar Oğuzcan.
- “Işıkları söndür Suna vapurları duyacağız”, Hicâz, Sofyân, Atilla İlhan.
- “İncit beni bir gün mamûr olayım”, Bayâtî, Yürük Semâî, Rüştü Şardağ.
- “İntizârın bana bildirmedi bir dem rahatı”, Râst, Yürük Semâî-Düyek, Rüştü Şardağ.
- “Kahrolma bu gamhânede”, Hüseynî, Düyek, Rüştü Şardağ.
- “Kıbrıs rüzgarı getir getir kardeş haberin”, Hicâz, Curcuna, Rüştü Şardağ.
- “Kordonboyunu başıma yıktı gitti İzmir’li kız”, Muhayyer, Sofyân, Uğur Gür.
- “Kuşdili’nde bir gece ay denize inince”, Râst, Düyek, Mustafa Sevilen.
- “Ne dünkü hâtıra kalmış ne gözlerin duruyor”, Bayâtî, Düyek, Rüştü Şardağ.
- “Nedir bu dünyanın hâli gölgeli bir dal kalmamış”, Hicâzkâr, Semâî, Fuat Edip Baksı.
- “O yeşil gizli bakış lahzada çıldırttı beni”, Muhayyer, Aksâk, Rüştü Şardağ.
- “Pervâne gibi şûlene kurbân nerede nerede?, Bayâtî, Yürük Semâî, Fuat Edip Baksı.
- “Sana bin cân ile ardınca hayâtım verdim”, Bayâtî, Sengîn Semâî, Rüştü Şardağ.
- “Sana nasıl susamışım anlatamam hasretimi”, Segâh, Semâî, Rüştü Şardağ.
- “Senden kesmedim henüz ümidimi büsbütün”, Râst, Müsemmen, Fuat Edip Baksı.
- “Seninle geçen zaman ne âlemdi ne âlem”, Nihâvend, Semâî, Rüştü Şardağ.
- “Sevdi gönlüm daha ilk gün o hayâl esmerini”, Hicâz, Aksâk, Fuat Edip Baksı.
- “Sevgiden neşeden düşmüşüz ayrı”, Hicâz, Semâî, Şahap Gürsel.
- “Sonbaharın bizi daldırdığı rüyâ geçici”, Bayâtî, Aksâk, Mehmet Çınarlı.
- “Şimdi dönüp baksan da geçti o günler”, Muhayyer, Düyek, Rüştü Şardağ.
- “Şimdi sen söyle nerde ne haldesin”, Sabâ Zemzeme, Düyek, ?.
- “Tahrirli elâ gölgeli bal gözlere yandım”, Râst, Yürük Semâî, ?.
- “Uzun yıllar ötesinden hatırını sorayım mı?”, Hüzzâm, Fuat Edip Baksı.
- “Üç başka yeşil çağladan almış özünü”, Kürdîlihicâzkâr, Aksâk, ?.
- “Yaklaşıyor artık kışım saçlar ağarıyor tel tel”, Muhayyerkürdî, Nîm Sofyân, ?.
- “Yansıttığı dünya o yeşil gözlerinin”, Râst, Yürük Semâî, Fuat Bayramoğlu.
- “Yeşil pencerenden bir gül at bana (Serenat)”, Hüzzâm, Düyek, Ahmet Muhip Dranas.
- “Yetmez mi intizârım biraz cemâlin göreyim”, Uşşâk, Aksâk Semâî, Rüştü Şardağ.
- “Yıllar seni soldursa da gönlümde yerin var”, Uşşâk, Yürük Semâî, Rüştü Şardağ.
Bestelenmiş Güfteleri
[Güfte, makâm, usul, beste sahibi]
- “Aşk bu değil yapma güzel”, Avni Anıl, Nihâvend, Curcuna.
- “Baharda lâle-misal bir kadeh al gel”, İsmail Baha Sürelsan, Şevkefzâ, Curcuna.
- “Bana ihmal bana isyan beni giryân et”, İsmail Baha Sürelsan, Bûselik, Aksâk.
- “Benzemez kimse sana tavrına hayran olayım”, Fehmi Tokay, Bayâtî, Aksâk.
- “Çıkıver vadiye bir akşamüstü”, Alaeddin Yavaşça, Acemaşîrân, Düyek.
- “En güzel demde gönül bir şeye yanmış gibisin”, Sadi Işılay, Uşşak, Aksâk.
- “Dallar çiçek çiçek güller tomurcuk”, Alaeddin Yavaşça, Hicâz, Düyek.
- “Gel ey bülbül tutuşmuş canlarız biz”, Yasin Garra Gülen, Hüzzâm, Curcuna.
- “Gönlüm niye boşsun yine dol”, Yılmaz Yüksel, Uşşâk, Sofyân.
- “Kahrın bize kaldı işven ellere”, Hüseyin Coşkuner, Muhayyer, Düyek.
- “Kim ne derse desin sana”, Alaeddin Yavaşça, Nihâvend, Nîm Sofyân-Yürük Semâî.
- “Kim ne derse desin sana”, Alaeddin Yavaşça, Uşşâk, Müsemmen.
- “Manada güzel, ruhta güzel, tende güzelsin”, Sadi Işılay, Hüzzâm, Aksâk.
- “Nur salkımısın gül ki bahar bahtıma yansın”, Cevdet Çağla, Kürdîlihicâzkâr, Aksâk.
- “Rüya gibi uçan yıllar”, Avni Anıl, Hicâz, Curcuna.
- “Rüya gibi uçan yıllar”, Rıdvan Lâle, Uşşak, Düyek.
- “Sakın unuttum deme unutmuyor gözlerin”, Necdet Tokatlıoğlu, Râst, Düyek.
- “Serpil yağmur gibi düş bir akşam camlarıma”, Cevdet Çağla, Hicâzkâr, Düyek.
- “Sevemem akşamı artık dudağın yok güzelim”, Bekir Sıtkı Sezgin, Şedarabân, Aksâk.
- “Sevil sevil de atıl oldu mu ya”, Avni Anıl, Kürdîlihicâzkâr, Düyek.
- “Şimdi hatırda mıdır âşık-ı nâlân acaba?”, Cevdet Çağla, Kürdîlihicâzkâr, Ağır Aksâk.
- “Unutulmaz adınla dudakta kal sevgilim”, Selahattin Erköse, Muhayyerkürdî, Düyek.
- “Va’d et bana artık bu benim son çilem”, Sadi Işılay, Eviç, Aksâk.
- “Mevlânâ Ulu Sesi”, Teoman Önaldı. (1993 yılında İstanbul Festivali’ne alındı)