1975 Yılında Nurhak’ta Pilotlar Tarafından Görülen UFO
Güncelleme: 10 Ocak 2021
1 Aralık 2011 tarihinde yayınlanan Muhabbet Kralı programında, askeri ve sivil havacılıkta görev yapmış emekli pilotlar, uçuşları sırasında karşılaştıkları ve anlam veremedikleri tanımlanmayan gök cisimlerini yani UFO’ları anlattılar. Bu anlatıların bir tanesi de Nurhak Dağları üzerinde 1975 yılında görülen devasa ölçülere sahip gök cismine ilişkin.
Kayseri’den havalanıp Diyarbakır’a gitmekte olan nakliye uçağının pilotu Yüzbaşı Mehmet Öksüm’e kulak verelim:
Nurhak Dağları Üzerinde Bir UFO
Silahlı kuvvetlerde hava bombardıman pilotu olarak göreve başladım. Bir kaza sonrasında nakliye uçaklarını kullanmaya başladım. Şahit olduğum olay da nakliye uçağı kullandığım dönemde geçiyor.
Ordu mensubu olup da halüsinasyon görecek bir pilot düşünemiyorum. Bizler devamlı doktor kontrolü altında olan insanlarız. Düzenli olarak sağlık kontrolünden geçeriz. Her gün televizyonlara çıkıp sürekli ufo görenler, işin ciddiyetini sulandıranlar nedeniyle bizler bugüne kadar kendimizi hep sakladık.
Neticede olay günüye geleyim. 5 Eylül 1975. Kayseri’den akşam saat 8:30 9:00 sularında Diyarbakır’a doğru havalandım. Uçak Amerikalıların meşhur C-47’si. Ben uçak komutanıyım. Arkada bulunan yardımcı pilot, filo komutanı ve uçakları arızalanan başka pilot arkadaşlarla birlikte toplam 8 kişiyiz. Uçuş irtifamız olan 13.000 fite yükseldik. Hava pırıl pırıl. Yıldızlar avizeler gibi.
Yukarıda dolunay… Bir dolunay da aşağıda Nurhak Dağları üzerinde Malatya civarında. Allah Allah dedim. Hani deniz olsa aksiseda dersiniz ama deniz de yok. Aynı üstümüzdeki dolunay büyüklüğünde bir cisim Nurhak Dağları civarında… 4-5 dakika yalnız inceledikten sonra zile basıp yardımcı pilot arkadaşımı çağırdım. O zamanlar daha UFO kelimesini pek bilinmiyor. Gel sana uçan daire göstereyim dedim. Arkadaş geldi gözleri fal taşı gibi açıldı. Arka tarafa haber verdik. Hepsi geldi. Sekiz kişi birden izliyoruz.
Karşımızdaki cisim bizim irtifamızın altında uzaktan beyaz bir tabak gibi görünüyor. Yaklaştıkça büyüdü ve 30-40 katlı apartman boyutunda ulaştı. Cisim yaklaştıkça bizde telaş oluşmaya başladı. Ben sağa, Maraş‘a doğru yolumu değiştirdim. Işıkları kapatıp radarı açtım. Radara önümüzde bir trafik var, teşhis edebiliyor musunuz dedim. Hayır efendim. Önünüzde bir trafik yok dediler. Cisim tabi giderek büyümeye devam ediyor. Rüzgarı söyler misiniz dedim. Rüzgar arkamdan geliyor. Yani cisim rüzgara karşı ilerliyor. Pırıl pırıl bembeyaz söylediğim büyüklükte bir kütleyi düşünün. Biraz sonra yön değiştirdi ve elips görmeye başladım. Elips ortadan açılmaya başladı. Bu olay yaklaşık yirmi dakika devam etti. Saat akşam 10:00 10:30, kütle solumuza geldiği vakit üç dört kilometre yarı çapında tam bir daire gördük. Ortasından yıldızları görebildiğimiz tam bir daire. Bir bisiklet tekerleği gibi… İç kısmında seçemediğimiz karartılar var. Yanımızdan geçip gitti.
Malatya kontrol sahasına girmek üzere müsaade almamız lazım. Malatya kule, Efendim havada bir gök cismi gördünüz mü; Elazığ’dan, Mardin’den, Erzincan’dan valiler, kaymakamlar bizi arıyor; buralarda tanınmayan bir gök cismi rengarenk ışıklar saçarak geçmiş, halk heyecan içinde haber bekliyor dedi. Yarım saattir o cisimle kol uçuyoruz diye espri yaptım ve olayı anlattım. Diyarbakır hava sahasına girince aynı soruyu onlar da sordu ve anlattım.
Diyarbakır’a indik. Efendim bu olayı rapor edelim dedim. Bize ne yav dediler. Tamam efendim siz bilirsiniz dedim.
Kapak Fotoğrafı: Nurhak Dağı
