KarşılaşmalarNurhak

Nurhak’ta Bisiklet Üstünde Delikanlı Bir İhtiyar

Güncelleme: 22 Temmuz 2019

Nurhak Dağları’nın eteğinde çıktığımız bisiklet turunda yol üstünde bir petrol istasyonunda çay molası vermiştik. İstasyonda çalışan görevli bir gün önce buradan Nurhak tarafına, bisikletinin her tarafında çantalar yüklenmiş, uzak yoldan geldiği belli olan, muhtemelen Rusça konuşan ve sadece işaretle iletişim kurabildikleri bir turistin geçtiğini belirtti.

İlk başta bizi o turistin ekibinden sanmış. Türk olduğumuzu görünce şaşırmış. “Buradan yılda birkaç kez bisikletli yabancıların geçtiği oluyor. İlk kez bu şekilde kasklı spor bisikletler üzerinde yerliler gördüm.” dedi.

Kayseri tarafından gelip Güneydoğu’ya inen tur bisikletçilerinin bazen Elbistan-Nurhak üzerinden geçtiklerini duyardım. Keşke dün çıksaydık tura, belki tanışırdık bu yabancıyla diye iç geçirdim.

Çaylarımızı içtikten sonra yola koyulduk. Bir saat kadar sonra bizi pedal çevirmeden Alçiçek’e kadar götürecek Derbent yokuşuna yaklaşırken birkaç km ilerde devasa yüküyle bir bisikletli farkettik. Güneş tam tepemizde olduğu için tam seçemiyorduk ama dün buradan geçen o yabancı bisikletli olabilir mi umuduyla pedallara asıldık. Yokuşun ortasında kendisine yetiştik.

Delikanlı İhtiyar

Beni yabancı tur bisikletçisinden daha fazla şaşırttı karşılaştığım manzara. Önünde ve arkasında kocaman çuvallar yüklü klasik vitessiz Bisan bisikletini süren 70 yaşlarında bir ihtiyar delikanlı… Yüklü olduğu için durdurmadan selam verip geçtik ve yokuşun sonunda Alçiçek içinde kendisiyle hasbihal ettik.

Zamane bisikletlilerin çoğunun bu yolda boş halde bile süremeyeceği hantal bisikletiyle yaklaşık 30 kg ağırlığında dolmalık biber taşıyormuş amcamız. Hem de onlarca km boyunca tek başına. Kendisiyle daha uzun konuşmak, söyleşi yapmak istedik ama hem yorgun hem utangaç olduğu için yüzünün fotoğrafını bile çekemeden yoluna uğurlamak zorunda kaldık. Yüreği yükünden ağır amcamızın, elimizde kameranın arkasından kaydettiği bu görüntüleri kaldı.

Facebook Yorumları
Tıkla. Paylaş. Destek Ol.

Yusuf Köleli

Şeyma'nın eşi, Bilal ve Barış'ın babasıyım. Endüstri Mühendisiyim. Küçük şehirleri severim. Tarih ve arkeolojiye meraklıyım. Maraş'ı yürüyerek, bisiklet üstünde, yamaç paraşütüyle ve yüzerek keşfetmeye çalışıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir