Göğ Bünet: Mavigöl Şelalesi

Güncelleme: 25 Temmuz 2019

Kahraman şehrin en güneydeki köylerinden biri Çokran. Büyükşehir yasasıyla birlikte artık mahalle oldu. Şehir merkezine olan 54 km uzaklığı birçok sorunu berberinde getirse de şu günlerde avantaj da sağlamış durumda. Havası, suyu ve doğası ile el değmemiş bir mekân. Birbiri ardına sıralana barajlarla göle dönen Ceyhan Vadisinin sol sahilinde, Sır Barajının bittiği Berke Barajı’nın başladığı yerde, dik bir yamaçta, ormanların arasında. Kendi halinde, içerisindeki nimetleri ile hayata tutunulan faaliyetleri var Çokran’ın. Hayvancılık ve ormancılığa zamanla eko turizmin de katılacağını hissettiriyor bize.

• 

• 

KADAK’ın düzenlediği 16 Ağustos 2015 tarihli gezi sayesinde tanıyoruz Çokran’ın el değmemiş doğasını. Düldül Dağı’ndan doğup gelen Bük Deresi üzerindeki saklı cennetlerden en güzelini keşfe çıkıyoruz. Birkaç yıl öncesine kadar yalnızca yöre halkının bildiği 15 metre yüksekliğinde Mavigöl Şelalesi ve şelalenin döküldüğü yerde kayaların arasında oluşmuş Göğ Bünet (doğal su birikintisi, bent)  yoluna düşüyoruz. Göğ Bünet yöre sakinlerinin havuza verdikleri isim, bölgeyi ilk keşfeden doğaseverler ise şelaleye ayrıca bir isim verilmesini düşünmüşler ve Mavigöl Şelalesi’ni layık görmüşler.

Nasıl Gidilir

Araçla Kahramanmaraş’tan Çokran’a bir-bir buçuk saatte ulaşılıyor. Yolun Sır Baraj kapağından sonraki kısmı toprak. Çokran’dan sonra Göğ Bünet’e iki alternatif yol var. İlki Berke Barajı kıyısını takip eden, eşsiz manzaraya sahip, inişli çıkışlı, dar toprak yol. 6 km’lik bu yol arazi araçlarınızla 15-20 dakika sürecektir.

Bük Deresi’nden Mavi Göl’e

Araçları Bük Deresi’nin Berke Barajı ile buluştuğu koydaki düzlüğe bıraktıktan sonra, ortalama %15 eğime sahip dere yatağında 3 km boyunca yürüyerek Göğ Bünet’e ulaşabilirsiniz. Yürüyüş bir buçuk saatinizi alacaktır. Diğer yol ise yürüyemeyecek olanlar için daha ideal bir seçenek. Çokran mahallesinin üst kısımlarında bulunan 11 km uzaklıktaki Bunsuz mevkiine araziye uygun araçlarınızla yarım saatte ulaşabilirsiniz. Göğ Bünet Çokran mahallesine bağlı Bunsuz’a kuş uçuşu sadece 500 metre uzaklıkta. Araçlarınızı Bunsuz İlkokulu ve camisinin bulunduğu yere park edip, okulun önündeki %50 eğime sahip dik yamaçtan 20-25 dakikalık yürüyüşle inerek Göğ Bünet’e üst kısmından ulaşabilirsiniz.

• 

• 

• 

Daha uzun süre gerektirmesine rağmen harika bir trekking parkuru olması nedeniyle ilk alternatifi tercih ettik biz. Yaşlı karaçam ve çınar ağaçlarının gölgesinde, ayaklarımızın altında akan Bük Deresinin çağlamasının, kuş ve böcek cıvıltılarıyla karışarak oluşturduğu şarkıları dinlemenin zevkine vararak yürüdük saklı cennete. Güzellikler artarak devam ederken şelaleye giden yürüyüş yolunun tam ortasında yüzü yosun tutmuş bir kaya duvarının arasından fışkıran sular karşıladı bizi. Mataralarımızı doldurup kana kana içerken, Göğ Bünet’ten hemen sonra yer altına batan Bük Deresi’nin buradan çıktığını öğrendik.

Buradan sonra kurumuş dere yatağını takip ederken yaban hayatına ilişkin izler görüyoruz. Yaban domuzu, Hint oklu kirpisi, dağ keçisi ve hatta bukalemun türlerinin yaşadığını öğreniyoruz. Yolculukta yalnız değilseniz hayvanlardan gelecek tehlikenin söz konusu olmadığı da ekleniyor öğrendiklerimize.

Saklı Cennet: Mavigöl Şelalesi

Şelaleye yaklaştığımızı yeniden kulağımızı çınlatan su sesleriyle anlıyoruz. 15 metrelik şelale uzaktan bir gelin duvağını andırıyor. Yaklaştıkça şelalenin döküldüğü yeri -3 tarafı kaya duvarlarla çevrili daire şeklindeki çapı yaklaşık 9 metre olan Göğ Bünet’i-  görüyor ve bütün yorgunluğumuzu unutuyoruz. Hiç beklemeden suya giriyoruz. Tabanı ince kum tabakası ile kaplı… Derinlik havuzun girişinde 1 buçuk metre iken şelalenin döküldüğü yere doğru 2,5 metreye ulaşıyor. Ağustos ayında su sıcaklığı serinlemek ve yüzmek için çok ideal. Beklentilerimin üstünde üşütmeyecek bir sıcaklığa sahip. Tahmini 16-17 derece.

• 

• 

• 

Havuza girdiğimizde bizden önce buranın sefasını süren yengeçler tek tek kaçıyor, mekânı bize bırakıyorlar. Bir tanesi kıskaçları arasına yavrusunu almış kayaları tırmanıyor. Göğ Bünet’te saatlerce yüzüyoruz, başımızı kaldırdığımızda arasından gün ışığı sızdıran ağaç dallarıyla kaplanmış gökyüzünü, üç tarafımızı saran rengârenk yosun tutmuş kayaları ve Mavigöl Şelalesi’ni görüyoruz. Şanlıysanız şelaleden dağılan su damlacıklarının güneşle buluşması esnasında oluşan buğuyu da bu mevsimlerde görebilirsiniz.

• 

Mavigöl Şelalesi yılın her mevsimi çağlıyor. Öyle kar sularıyla oluşan birkaç aylık dönemsel şelalelerden değil. Bölgenin rakımı da 300 ile 800 metre arasında değiştiği için buralara hiç kar düşmüyor. Yılın her mevsimi yağmurlu olmayan günler dışında ziyaret edebilir, Bük Deresi’nde yürüyebilirsiniz. Yüzmek için en ideal zaman nisan ayı sonrası. Nisan ayına kadar yükseklerdeki eriyen karlar ve yağmurlar nedeniyle şelale çok kuvvetli akıyor ve havuz etrafıyla birlikte sulara gömülüyor.

Korumamız Lazım

Kahramanmaraş ve çevre illerden günübirlik ulaşım mümkün olduğu Mavigöl son yıllarda ilgi odağı olmaya başladı. Göğ Bünet her yıl çevre illerden gelen binlerce doğa tutkunu ağırlıyor. Koruma kullanma dengesini kullanma yönünde ağır basacak şekilde işletirsek önümüzdeki günlerde bu güzelliği soldurabiliriz. Özellikle yukarıda anlattığım zorlu yürüyüş rotasını daha kolaylaştırmak için şelalenin yakınına kadar yol açma girişimleri olduğunu 2019 yılına üzülerek öğrendim. Hem de bu yol şelalenin belki de milyonlarca yılda oluşturduğu dev kazanının hemen önüne kadar uzatılmış. Dev kazanından küçük çağlayanlarla Bük Deresi’ne dökülen suları görünmez kılmış, şelalenin görsel derinliğini ve seyir zevkini maalesef bozmuş. Bu doğal ortama gelirken zorlu olsa da yürümeyi göze almalı, şelalenin yüzümüzü okşayan damlacıklarını hissettiğimiz en yakınına kadar araçla gelmeyi arzulamamalıyız diye düşünüyorum. Aksi takdirde bu güzellik baki kalmayacak.

Çokran’a gelirken eliniz boş gelebilir yol üstündeki köylerden tüm yiyeceklerinizi temin edebilir kırsal kalkınmaya destek olabilirsiniz. Yanınızda gelirken şehirden getirdiğiniz her şeyi de götürmeyi unutmayalım. Doğayı kendisiyle baş başa bırakalım.