Şehirler de insanlar gibi canlıdır aslında. Küçükken büyür ve gelişirler. Her mevsim ayrı bir renge bürünür kıyafet değiştirirler. Bazen deprem ve sel gibi doğanın müdahalesi ile büyük yaralar alabilir hatta Germanicia gibi yokolabilirler. Bazen de Maraş’ın 1920’de yaşadığı gibi, evlerin yakıldığı, tarihi eserlerin top mermileriyle dövüldüğü şehir savaşları neticesinde kentler tanınmayacak hale gelebilirler.
Hepimiz büyüklerden şehrin eski haline ilişkin anılar dinlemişizdir. Şehrin gelişimi iyi ya da kötü yönde olsa da çoğu kişide eskiye özlem baskındır. Ben de bu yazıda, Kahramanmaraş’ın zaman içerisinde meydana gelen değişikliklerini aynı açılardan çekilmiş fotoğraflarla kayıt altına almaya çalıştım.
Eski fotoğrafları seyahatnamelerde, geçmiş gazete yapraklarında ve internette buldum. Bu fotoğrafları günümüze ulaştıran kıymetli insanları, kaynakları tespit edebildildiysem belirttim. Yeni fotoğrafları aksini belirtmediysem eğer kendim çektim. İyi bir fotoğrafçı olmasam da elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Fotoğraf bilgilerinde eksiklik ya da yanlışlık farkederseniz ya da fotoğrafın kaynağını biliyorsanız yorum olarak belirtirseniz güncelleme yapabilirim. Sürekli yeni fotoğraflar ekleyerek guncelleyeceğim yazıyı, aşağıda yer alan sayfa numaralarına tıklayarak okuyabilirsiniz.
Şeyma'nın eşi, Bilal ve Barış'ın babasıyım. Endüstri Mühendisiyim. Küçük şehirleri severim. Tarih ve arkeolojiye meraklıyım. Maraş'ı yürüyerek, bisiklet üstünde, yamaç paraşütüyle ve yüzerek keşfetmeye çalışıyorum.