Çağlayancerit Kezban Hatun Camiindeki Cicim, Zili Ve Sumak Dokumaları
Güncelleme: 5 Ekim 2021
Bu yazı Vakıflar Dergisi’nin 2014 Aralık tarihli 42. sayısında yayınlanmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü çalışanı sanat tarihçisi ve halı uzmanı Suzan Bayraktaroğlu tarafından kaleme alınan yazı, yazarın 2013 yılında Çağlayancerit Kezban Hatun Camii’nde kullanılmakta olan cicim, zili ve sumak dokuma halıların tarihi ve sanatsal değerini araştırmak için yaptığı incelemenin sonuçlarını duyurmaktadır. Yazıdan, Bayraktaroğlu’nun 2013 sonunda yaptığı inceleme sonrasında bu dokumaların tamamının korunmak ve sergilenmek üzere Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi’ne taşındığını da anlıyoruz. Yazıyı hazırladığım sırada müzeyi ziyaret ettim. Eserlerin sergilenmediğini gördüm. Müze yetkilileri ile görüşmem sonucunca eserlerin sergileme alanı yetersizliği nedeniyle depoda muhafaza edildiklerini öğrendim.
Vakıflar Dergisi – 42. Sayı Aralık 2014 – Suzan Bayraktaroğlu
Kahramanmaraş iline bağlı Çağlayancerit ilçesindeki Kezban Hatun Camii’nde bulunan teberrükât eşyaları arasında tarihi eser özelliği kazanmış dokumalar olup olmadığını araştırmak üzere görevlendirilerek 4-8 Kasım 2013 tarihinde mahalline giderek incelemelerde bulunduk. Bu incelemelerimiz aynı zamanda sanat tarihçilerin uygulamalı eğitimi de olduğu için, benimle birlikte müze araştırmacıları Zafer Gülbahar, Fehmeddin Demirci ve Seher Aykan da ekipte yer almışlardı. Bu çalışmamızda fazla önemi olmayan birkaç halı ve kilim dışında, önemli bir miktarda cicim ve zili ile bir adet sumak dokuma tespit ettik. Tespit ettiğimiz cicim, zili ve sumak dokumalar; desenleri, renkleri ve dokuma teknikleri bakımından kendi içlerinde birkaç grup oluşturmakta ve bir kimlik yansıtmakta idiler. Sanki hepsi “aynı gelenekten gelen insanların dokumalarıyız” der gibiydiler.
Cami görevlileri ve yöre halkıyla yaptığımız konuşmalarda hemen anlaşıldı ki bütün ilçe, yüzyıllar önce yöreye gelen ve yerleşik düzene geçen Cerid Boyu mensupları idi. Tespit ettiğimiz cicim, zili ve sumak dokumalar da yüzyıllardır yörede gelenekleriyle yaşayan ve geleneklerini hâlâ yaşatan Cerit Boyu mensupları tarafından dokunmuştu ve bir İslâmî gelenek olan vakfetme duygusuyla camiye bağışlanmışlardı. XVIII. yüzyıl sonlarında inşa edilen camiye, yapıldığı yıllarda bağışlandığı tahmin edilen bu cicim, zili ve sumak dokumaları bilimsel metotlarla tanıtmak için bu makaleyi yazmayı kendime görev bildim.
Çağlayancerit İlçesi
Kahramanmaraş’a bağlı Çağlayancerit ilçesi, coğrafi olarak Akdeniz Bölgesi sınırları içinde kalmaktadır. Kuzeyinde Nurhak, doğusunda Adıyaman ili Gölbaşı ilçesi, güneyinde Pazarcık, batısında ise Kahramanmaraş ili Merkez ilçesi bulunmaktadır. İlçenin merkez rakımı 1150 metre, yüzölçümü 642 km2‘dir. İlçede Akdeniz iklimiyle karasal iklim arasında geçiş özelliği taşıyan iklim tipi hâkimdir. Yaz mevsimi sıcak ve kurak kış ve mevsimi soğuk ve kar yağışlı, baharlar ise ılık ve yağışlıdır. İlçe merkezi kuzeyde Engizek Dağları, güneyinde ise Öksüz Dağı ile çevrili bir vadide kurulmuştur. Yerleşim vadi boyunca uzanmakta ve geniş bir alana yayılmaktadır. İlçede ekilebilir arazi sınırlı olup, dağlık alanların yüksek kesimlerinde orman alanları mevcuttur. (Wikipedia, 06.01.2014)
Çağlayancerit, 1 Haziran1986 tarihine kadar Kahramanmaraş’ın merkez ilçesine bağlı bir köy iken, bu tarihte belediye teşkilatı kurulmuş ve 4 Temmuz 1987 tarihinde 3392 sayılı kanunla ilçe statüsüne kavuşmuştur. İlçe oluncaya kadar Türkiye’nin en büyük köyü olarak bilinmiştir. İlçenin adının Orta Asya’dan gelen ve bu bölgeye yerleşen Cerid Aşireti’nden geldiği söylenmektedir. “Çağlayan” tabirinin ise sularının çokluğuna dayanılarak kullanıldığı kuvvetle muhtemeldir. İlçeye bağlı Küçükcerit Köyü’nde ortaya çıkan mozaik kalıntılar, yörede yerleşimin M.S. III-IV. yüzyıla dayandığını göstermektedir. Dağlık bir alanda kurulan Çağlayancerit, Elbistan-Pazarcık arasındaki eski tarihi yola hâkim konumdadır. Bu yol, Anadolu’dan Suriye ve Irak’a giden en işlek yolun en bilinmeyen kısmıdır. (Çağlayancerit Kaymakamlığı, 06.01.2014)
Cerit Yörükleri
Ceritlerin soy kökünün Oğuzların Bozok koluna bağlı Beğdili (Begtili) Boyu, yerleştikleri yerin de Dulkadir Beyliği’nin sınırları içinde olduğu değişik kaynaklarda belirtilmektedir. Dulkadiroğulları Beyliği Elbistan ve Maraş civarında kurulmuş ve 1337-1522 yılları arasında hüküm sürmüştür. Beyliğe adını vermiş olan Dulkadirli Türkmenleri Oğuzların Bozok koluna mensupturlar. Dulkadirli halkını teşkil eden Bozok Türkmenleri Oğuzların Bayat, Avşar ve Beydilli boylarından idiler. (enfal.de, 30.10.2014)
Bazı kaynaklarda da Cerit Boyunun 24 Oğuz boyundan Avşarlardan geldiği, Cerit Aşireti’nin Dulkadirli ulusuna, Dulkadirli’nin de Avşar boyuna bağlı olduğu belirtilmektedir. (Çağlayancerit Kaymakamlığı, 22.04.2014 )
Faruk Sümer de “Ceridler Dulkadirli Ulusuna mensup boylar idi. Çukurova’nın sakinlerinden olup kışın Ceyhan Bölgesi’nde kışlıyorlar, yazın Uzun-Yayla’ya gidiyorlar ve çapulculuk yapıyorlardı” (Sümer 1972: 197) demektedir.
XVI. yüzyılda Ceridi Aşireti’ne mensup insanlar yerleşik düzene geçip tarımla uğraşmışlardır. Buğday, arpa, soğan, ceviz ve benzeri ürünleri yetiştiren Ceridler kendi rızalarıyla yerleşik hayata geçmişlerdir. Maraş’ta Cerit obalarının varlığı bildirilmekte ve Cerid Aşiretinin yiğitlikleri anlatılmakta, ayrıca Ceridlerin Tacirlilerle iyi anlaştıkları belirtilmektedir. (Yalman (Yalkın)1977: 328, 330, 331)
“Cerit” kelimesinin anlamı hakkında çeşitli sözlüklerde farklı anlamlar verilmektedir; “yiğit, cesur, ata iyi binen, eli çabuk, becerikli, sopa, kuru hurma dalı, cirit sopası, kuru verimsiz toprak” gibi anlamlara gelmektedir. (Wikipedia, 06.01.2014 )
“Cerid” kelimesinin çabuk ve becerikli şeklindeki manası Cerid Boyundan da çıkmış olabilir. Cerid adının bu yolla ortaya çıkıp kullanılması hususunu kuvvetlendiren bir önemli etmen daha mevcuttur. Ceridler, bacakları kısa atlara biner, çok çevik ve hızlı bir şekilde hareket eder, atlarıyla dağlık ve engebeli arazileri çok iyi tırmanır ve her türlü hava şartlarında süratle seyahat edebilirlerdi. Bu noktadan hareketle Cerid kelimesi hem cirit oyunundan, hem de Anadolu’nun muhtelif yerlerinde kullanılan “canlı, eli çabuk ve becerikli” anlamından çıkmış olmalıdır. Ceridler, arasında hâla cirit oyunu ve inceliklerinden bahsedilmektedir. Geçen yüzyılda Maraş Ceridleri, Kuşlu Ceridi ve Çağlayan Ceridi olmak üzere iki kola ayrılmıştı. Her kol idari bakımdan bir “nahiye” sayılıyordu. (Çağlayancerit Kaymakamlığı, 06.01.2014)
Çağlayancerit İlçesi’nin günümüzdeki halkı da Cerit Aşireti’dir. İncelememiz sırasında halkla yaptığımız görüşmelerde, hâlâ geleneklerini devam ettirdikleri kendileri tarafından ifade edilmiştir. Atalarından öğrendikleri cicim, zili ve sumak dokumayı günümüzde de sürdürmektedirler (Resim 1).
Kezban Hatun Camii
Kezban Hatun Camii, ilçeye hâkim bir tepenin eteklerinde, meyilli bir arazi üzerinde inşa edilmiştir (Resim 2). İnşa kitabesi olmadığı için kesin yapım tarihi bilinmemektedir. Ancak 16 Cemaziye’l-âhir 1227H. /28 Mayıs 1812 M. tarihli arşiv belgesinde caminin imamı hakkında bilgi verilerek yapının hayır sahibi Kezban Hatun tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir (Özkarcı 2007: 4)
Cami eğimli bir arazi üzerine inşa edilmiştir. Doğu cephesi tek kat, batı cephesi iki kat olup batı cephesinde alt katta odalar vardır. İlk yapılışından günümüze kadar bazı değişiklikler geçirdiği görülmektedir. Ahşap tavanlı camiler grubundan olan caminin orijinalinde, harim kısmının birbirine üçer adet sivri kemerle bağlanan iki sıra kesme taş paye ile mihraba paralel üç sahna ayrıldığı ve üzerinin ahşap kirişli toprak damla örtülü olduğu, orijinal girişinin mihrabın tam karşısında kuzeyde yer alan kapıdan sağlandığı anlaşılmaktadır. Fakat 1960 yılında harim batı ve kuzey yönünde genişletilmiş, batı tarafa birer kemer, kuzey tarafa da bir sahın eklenmiş ve alt katta kottan kazanılan kısma da dört adet dükkân yapılmıştır. Dükkân kısımları günümüzde Kuran kursu olarak kullanılmaktadır. Minaresi, üzerinde yer alan kitabeye göre 30.9.1967 yılında yapılmıştır. Ahşap tavandaki kalem işi bezemeler dikkati çekmektedir. Cami, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 29.06.2009 tarih ve 5113 sayılı kararıyla 2863 Sayılı Yasa kapsamında “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı” olarak tescil edilmiş ve yapı gurubu birinci grup olarak belirlenmiştir.
Caminin yaygılarını incelemek üzere tarafımızdan mahalline gidildiğinde, cami tabanının tek tip makine halısı ile döşenmiş olduğu görülmüştür. Caminin depo kısmında bulunan dokumalar ise tarafımızdan incelenmiştir. Bu dokumaların çoğunluğunun zili ve cicim dokumaları olduğu görülmüştür. Az sayıda kilim ve halı bulunmaktadır. Bu nedenle bu makalemizde sadece cicim, zili ve sumak dokumalar tanıtılacaktır.
Cicim, Zili ve Sumak Dokumaları
A-Cicim
Kilimlerde, düz bez ve bezayağı dokumalarda, atkı ve çözgü iplerinden başka üçüncü bir iplik sistemi kullanılarak yapılan bir dokuma türüdür. Üçüncü iplik dediğimiz ipler, renkli desen iplikleridir. Düz, bezayağı veya atkı yüzlü dokumalar üzerine ince çizgiler halinde sarma işlemesini andıran bir görünüşte olduğu için, genellikle kilim dokumasından sonra iğne ile yapılmış olarak bilinir (Bayraktaroğlu 1990: 303).
Halk arasında ve hatta bazı yayınlarda düz zeminli dokuma üzerine sonradan iğne ile işlenen bir yaygı türü olarak bilinir (Balpınar Acar 1982: 55).
Türkiye’de tanınmış cicim türü seyrek desenli olanlarıdır. Genellikle çapraz ve dikey çizgiler kullanılır. Enine çizgilerden kaçınılır. Desen ipliği iki veya üç çözgüye dolanarak ve bir çözgü kaydırılarak ilerletilir. Her sırada araya bir sıra atkı atılır. Cicim dokumalar tezgâh üzerinde tersinden dokunur. Yani tezgâhın ön yüzü dokumanın tersidir. Arkada bir yardımcı bulunarak desen ipliğinin arkadan öne verilmesinde yardımcı olur.
Cicim dokumaların seyrek motifli cicim, atkı yüzlü seyrek motifli cicim, sık motifli cicim ve atkı yüzlü sık motifli cicim gibi türleri vardır (Balpınar Acar 1982: 56-59).
Seyrek motifli cicimler ince hafif dokumalar olup, genellikle ocak, kapı perdesi, divan, sofra örtüleri olarak kullanılır. Yer yaygıları, heybe, çuval, hurç, yastık, minder gibi eşyalar sık motifli cicim tekniğinde yapılırlar. Daha kalın olması gereken heybe, çuval, torba gibi eşyalar ayrıca atkı yüzlü seyrek motifli cicim tekniğinde yapılır. Bunlarda atkı iplikleri daha bol bırakılarak çözgüler gizlenir.
Çağlayancerit Kezban Hatun Camii’nde bulunan cicimleri dört grupta toplayabiliriz.
Birinci Grup Cicimler:
Zemin doğal kahverengi renkli yünden yapılmıştır. Zemin üzerine desenler cicim tekniğinde dokunmuştur. Desenler merkezde küçük bir baklava motifinden başlayarak dört bir tarafa doğru gittikçe genişleyen değişik renklerdeki eşkenar dörtgen sıralar halindedir. Köşelere gelen kısımlarda da sıraların kenar bordürleriyle kesilerek devam etmesi sonsuza doğru gidişi göstermektedir. Bu Türk Halı sanatının en önemli özelliklerinden
olan desenlerle verilen sonsuzluk prensibidir.
Bordürler kısa kenarlarda tek sıra ince bir şerit halinde, uzun kenarlarda ise iki ince şerit arasında tek sıra zincire benzer desenli bordür şeklinde yapılmıştır. Bordürler de cicim tekniklidir. Renkler kırmızı, sarı, açık yeşil ve açık pembedir. 10, 14, 16, 22 envanter numaralı cicimler bu grup altında değerlendirilmektedir.
İkinci Grup Cicimler:
Yine doğal kahverengi yün zemin üzerinde boyuna bir düzen içerisinde birbirine bağlı eşkenar dörtgenlerden oluşan bir desene sahiptir. Eşkenar dörtgenlerin içerisinde ve aralarda kalan boşluklarda küçük desenler serpiştirilmiştir. Desenler cicim tekniklidir. Bordürlerde kısa kenarlarda ince şeritler hâlinde, uzun kenarlarda ise ili ince şerit arasında zincir desenli tek sıra bordür yer almaktadır. Sarı, kırmızı, açık pembe renkler kullanılmıştır. 15, 35 envanter numaralı cicimler bu grupta değerlendirilmektedir.
Bu grubun daha geç örneklerinde ise tek renkli düz zeminin, iki renkli şeritlerin enine ve boyuna uzanmasıyla, karelere ayrılmış bir zemin haline dönüştüğü görülür. Aynı özellikteki desenler bu zemin üzerine cicim tekniğinde işlenmiştir. Aralara uzun yün parçaları düğümlenmiştir. Saçakları özenle düğümlenmiştir. Bir kısmında daha uzun bırakılarak saç örgüsü şeklinde örülüp düğümlenmiştir. 1, 9, 19, 32 envanter numaralı cicimler bu grupta değerlendirilmektedir.
Yine bu grubun geç örneklerinde zemin iki renkli şeritlerin enine ve boyuna uzanmasıyla oluşmuş kareler halindedir. Fakat üzerine uygulanan desenler değişmiştir. Enine uzanan kırık çizgilerin üst üste sıralanmasından oluşan bir desen şeması oluşmuştur. 18, 20 numaralı cicimler bu grupta değerlendirilmektedir.
Üçüncü Grup Cicim Perdeler:
Bunlarda zemin iki renkli şeritlerin enine ve boyuna uzanmasıyla karelere bölünmüş, bunlar üzerine cicim teknikli küçük desenler işlenmiştir. Aralara bez parçaları düğümlenmiştir. Cicim perdeler birkaç şak halinde dokunup birbirlerine dikilmektedirler. 17, 21, 40 envanter numaralı cicimler bu grupta değerlendirilmektedirler. 8 numaralı cicimde ise daha girift bir şekilde geometrik desenli cicim teknikli desenlerin işlendiği görülmektedir.
Dördüncü Grup Cicimler:
Tabana serilen büyük dokumalardır. İki şak dokunup sonradan dikilirler. Zeminde enine uzanan değişik renkli düz kilim dokumalar arasına cicim teknikli desenler yerleştirilmiştir. Bordürler uzun kenarlarda olup, iki ince şerit arasında uzanan zincir desenlerinden oluşmaktadır. 4 ve 37 envanter numaralı cicimler bu grupta değerlendirilmektedir.
B-Zili
Cicimler gibi düz dokumalar üzerine üçüncü bir iplik sistemiyle yapılan dokumalardır. Genellikle cicimle karıştırılır. Cicimlerde deseni veren renkli iplik yukarı doğru sarılarak giderken desenin konturlarını oluşturur, zililerde ise atlamalarla motiflerin içi doldurulur.
Zilileri cicimlerden ayıran en önemli özelliklerden biri, çözgü çiftlerinin bozularak, üç veya beş üstten bir alttan geçen değişik renkteki desen ipliklerinin, kendi aralarında bir boydan bir boya gitmesi ve tüm zemini 2-1, 3-1 veya 5-1 atlamalarla doldurmuş olmalarıdır. Bir sıra böyle dokunduktan ve araya iki sıra atkı atılıp sıkıştırıldıktan sonra ikinci sıra gene atlamalarla boydan boya doldurulur. Zililerde iki sıra atkı atılır. Zililerde daha çok enine ve boyuna çizgiler yapılır. Atlamaların kaydırılması ile de çapraz zililer yapılabilir (Balpınar Acar 1982: 61).
Çağlayancerit Kezban Hatun Camii’nde bulunan zili dokumaları desenlerine göre üç grupta toplayabiliriz.
Birinci Grup Zililer:
Küçük bir baklava motifinin (eşkenar dörtgen) merkezden başlayarak dört bir yöne doğru baklavalar yaparak tüm zemine dağılmasından oluşan desene sahiptirler. Bu küçük baklava motifi damalı zili tekniğindedir. Beyaz, sarı, turuncu, açık pembe, mavi, yeşil ve devetüyü renklerdedir. Bordür, kısa kenarlarda “Beg Dili” boyunun imine benzer şekilde iki ince şerit arasında kırık çizgilerden oluşan bir desene sahiptir. Bazılarında ise sadece ince bir sıra kırık çizgiden oluşmaktadır. Uzun kenarlardaki bordür ise daha kalın iki şerit arasında zikzak ve zincire benzer motiflerden oluşmaktadır. Saçaklar örülüdür. 2, 6 ve 30 envanter numaralı zililer bu grupta değerlendirilmiştir.
6 numaralı zilide desenler diğerlerinden farklı olarak merkezden değil, bir kısa kenar ortasından başlamıştır. Kenarın ortasına gelecek şekilde yerleştirilen bir küçük baklavadan başlayarak sivri kemerler oluşturacak şekilde yayılan sıralar, zilinin, tüm zeminini doldurmuştur.
İkinci Grup Zililer:
Daha zengin ürünler veren bir gruptur. Anadolu’da Eskişehir, Afyon, Kütahya ve Konya civarında da rastlanmaktadır. Bu grup zililerde doğal kahverengi yün düz bez dokumanın üstüne desenler, boyuna bir düzende birbirine bağlı olarak yerleştirilmiş kenarları kancalı baklavalardan oluşmaktadır. Boyuna sıralanan baklavaların arasında kalan boşluklara, diğer sıranın baklavaları gelecek şekilde desenler yerleştirilmiştir. Baklavaların etrafındaki kanca veya çengel motifleri de birbiri içine girecek şekilde yerleştirilmişlerdir. Bu baklavaların merkezinde de yine küçük bir baklava ve bunun dört köşesinden çıkan koçboynuzlarından oluşan bir desen vardır.
Bordürler 1. gruptaki zili dokumaların bordürleriyle benzerlik gösterir. Kısa kenarlardakiler iki ince şerit arasında V şeklinde kırık çizgilerden oluşmakta, uzun kenarlarda ise daha kalın şeritler arasında zikzak veya baklava desenlerinden oluşmaktadır. Bordür desenleri de zili tekniklidir. Saçaklar örülüdür. Saçakların örülmesi ayrı bir sanat ve estetik değeri yansıtmaktadır.
Eskişehir civarında uçları çengelli baklava motifinden oluşan bu desene sahip zililere sık rastlanır. Bazen kıl malzemeli düz bez dokuma üzerine de desenler yapılabilmektedir (Bayraktaroğlu 1990: 308). Bunlar daha büyük ölçülerdedir. 5, 12, 13, 26, 27, 28, 29, 31, 33, 34 envanter numaralı zililer bu grupta değerlendirilmektedir.
Üçüncü Grup Zililer:
Bu grupta tek bir örnek bulunmaktadır. Yere serilmek üzere dokunmuştur. İki şaktır. Doğal siyah düz bez dokuma üzerine yatay panolarda desenler işlenmiştir. Bir sıra enine panoda kenarları kancalı baklavalı motifler, daha kalın olan diğer sırada içi geometrik dolgulu düz baklavalardan oluşan bir bezeme vardır. Çok girift olarak desenler yerleştirilmiştir. 23 envanter numaralı zili bu grupta değerlendirilmiştir. Çağlayancerit’te tespit ettiğimiz cicim ve zili dokumaların önemli özelliklerinden biri de saçaklarının bağlanmasıdır. Bazısında dokumanın bittiği yerde kalın bir şerit halinde düğümleme yapılmış, bazılarında da kenar düğümlerinden sonra uzun bırakılan saçaklar örülerek birbirine bağlanmıştır.
C-Sumak:
Camide bir adet de sumak dokuma tespit edilmiştir. 7 envanter numarasında kayıtlıdır. Sumak, diğer dokumlar içerisinde en zor tekniktir. Atkı ve çözgü iplerinden başka deseni veren üçüncü ip sistemiyle yapılırlar. Dokuma sırasında desen ipliği, kendi desen alanında, her sırada sağdan sola, soldan sağa çözgü çiftlerine devamlı olarak, sarılarak yapılır. Cicim ve zililerde olduğu gibi sumak da dokuma işlemi tersinden yapılır. Desen tamamlandıktan sonra desen ipliği, arkadan bir üst sıraya veya bir başka desene geçirilir. Bazen üçüncü iplik kullanılmadan renkli atkı iplerinin çözgülere sarılmasıyla da desen yapılabilir. Sumak dokumalarda desen iplikleri çözgü çiftlerine tek tek sarılarak yapıldığı için, zor ve geç üreyen bir dokumadır. Yani diğerlerine göre daha uzun zamanda tamamlanan bir dokuma tekniğidir. Bu bakımdan, yastık, minder, çuval ve bebek beşiği gibi küçük parçalar dokunur ve geniş kilim dokumaların arasında desen oluşturacak şekilde bir veya birkaç sıra halinde sumak dokuma yapılır (Bayraktaroğlu 1991: 40)
7 envanter numaralı sumak dokumada renkli atkı ipleri ile yapılmış enine şeritler halindeki kilimlerin arasında yer alan iki sıra sumak dokumada, basık altıgenler içerisinde geometrik motifler görülür. Bu desende sumak dokumalara Eskişehir’de de rastlanılmıştır (Bayraktaroğlu 1990: 324).
KATALOG
A- Cicimler
Katalog No: 1
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 10 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 133 x 108 cm
Devri-Dönemi: 18. yüzyıl sonu 19. yüzyıl başı
Tanımı: Kahverengi düz bez dokuma üzerine merkezde bir baklava motifinden başlayarak gittikçe genişleyen sıralardan oluşmaktadır. İç içe yerleştirilen eşkenar dörtgen sıraların bir yüzeyinde dişli sıralar yer almaktadır. Bir sıra kenar bordürü dolanır. Uzun kenarlardaki bordür iki ince şerit arasındadır. Dokumada doğal boya olarak kahverengi, kırmızı, krem renkler kullanılmıştır. Yün malzeme kullanılan Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 3).
Katalog No: 2
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 14 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 127 x 100 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Doğal kahverengi yün bez dokuma üzerine cicim tekniğinde desenler işlenmiştir. Ortada yer alan baklava motifi kenarlara doğru genişleyerek yayılmıştır. İç içe sıralanan eşkenar dörtgen sıraların bir yüzeyinde dişli sıralar yer almaktadır. Saçaklarda sökülmeler olup bir köşesi yırtılmıştır. Dokumada doğal boya olarak sarı, kırmızı, krem ve mor renkler kullanılmıştır. Yün malzeme kullanılan cicim, yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 4).
Katalog No: 3
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 16 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 123 x 96 cm
Devri-Dönemi: 18. yüzyıl sonu – 19. yüzyıl başı
Tanımı: Doğal kahverengi yün bez dokuma üzerinde, ortada yer alan baklava motifi iç içe sıralar halinde kenarlara doğru genişleyerek yayılmaktadır. İç içe sıralanan eşkenar dörtgen sıraların bir yüzeyinde dişli sıralar yer almaktadır. Kırmızı, pembe, kahverengi, yeşil renkler kullanılmıştır. Saçak kenarları örgülüdür. Kenarlarda yırtılma ve kopmalar vardır. Yün malzemeli ve doğal boyalıdır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 5).
Katalog No: 4
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 22 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 123 x 104 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Kahverengi zemin üzerinde, ortada yer alan baklava motifi iç içe sıralar halinde kenarlara doğru genişleyerek tüm yüzeyi kaplamıştır. Daha önceki örneklerde iç içe sıralanan eşkenar dörtgen sıraların bir yüzeyinde yer alan dişli sıralar, bu örneğimizde iki yönlü olarak yapılmıştır. Bir kısa kenarın saçakları uzundur. Dokumada kırmızı, kahverengi, sarı, krem renkler gibi doğal boya kullanılmıştır. Yün malzeme kullanılan cicim, yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 6).
Katalog No: 5
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 15 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 131 x 95 cm
Devri-Dönemi: 18. yüzyıl sonu
Tanımı: Doğal kahverengi yün bez dokuma üzerine cicim tekniğinde boyuna üç sıra halinde uzanan baklavalardan oluşan desenler işlenmiştir. Aralarda cicim teknikli pıtırak, koçboynuzu, saç bağı gibi küçük motifler serpiştirilmiştir. Saçaklar örülüdür. Ortasında yıpranmalar ve yırtıklar vardır. Kırmızı, sarı, kahverengi, pembe renkli doğal boyalar kullanılmıştır. Yün malzemeli olup yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 7).
Katalog No: 6
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 35 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 120 x 100 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Kahverengi ve turuncu renkli düz bez dokuma üzerine cicim teknikli baklavalar tüm yüzeyi kaplamıştır. Zemin kahverengidir. Kırmızı, kahverengi, sarı ve yeşil renkli doğal boyalar kullanılmıştır. Yün malzemeli olup yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 8).
Katalog No: 7
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 1 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 107 x 120 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Dokumanın zemini enine ve boyuna kırmızı şeritler halindedir. Zeminde, bir tarafı dişli boyuna zikzak sıralar, baklavalar oluşturmaktadır. Aralarda X ve pıtrak motifleri vardır. Tek sıra bordürü bulunmaktadır. Uzun kenar bordürlerinde zencirek motifi, kısa kenar bordürlerinde V şeklinden gelişen ve Begdili imine benzer motifler işlenmiştir. Kısa kenarlarda saçaklar örgülü olup birçok yerde yıpranmıştır. Malzemesi yündür. Kırmızı, siyah, sarı ve krem renkler kullanılmıştır. Cicimin bir kısa kenarı kopmuştur. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 9).
Katalog No: 8
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 9 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 116 x 102 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Kırmızı, sarı ve siyah şeritlerden oluşan düz bez dokuma üzerine boyuna zikzaklar halinde desenler işlenmiştir. Bir tarafı dişli sıralar halinde olan boyuna zikzaklar tam ortada karşılıklı gelerek baklavalar oluşturmaktadır. Bu baklavaların içerisinde cicim teknikli küçük motifler yerleştirilmiştir. Kenar bordürleri kısa kenarlarda zikzak, uzun kenarlarda zencirek motiflidir. Saçaklar örülmüş sonra saç örgüsü yapılmış tekrar birbirine bağlanmıştır. Turuncu, pembe, yeşil, kırmızı, siyah ve krem renkli doğal boyalar kullanılmıştır. Yün ve kıl malzemeli olup, yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 10).
Katalog No: 9
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 19 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 130 x 105 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Kırmızı – siyah renkli enine ve boyuna şeritlerin oluşturduğu yün zemin üzerinde boyuna sıralanan zikzaklardan baklava desenleri oluşturulmuştur. Bu sıraların bir yanları dişlidir. Kısa kenar bordürleri zikzaklı, uzun kenar bordürleri kırmızı beyaz şeritler arasında zencirek motiflidir. Saçaklar örülmüş olup yıpranmıştır. Kahverengi, kırmızı, krem ve sarı renkli doğal boyalıdır. Yün ve kıl malzeme birlikte kullanılmış olup sağlamdır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 11).
Katalog No: 10
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 06.11.2013
Envanter No: 32 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 105 x 124 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl sonu
Tanımı: Kırmızı, turuncu ve siyah renkli, enine ve boyuna şeritlerden oluşmuş düz bez dokuma zemin üzerine cicim tekniğinde yapılmış, bir tarafı dişli sıralardan oluşan baklava desenleri yer almaktadır. Baklavalar arasında pıtırak, koçboynuzu gibi küçük motifler işlenmiştir. Aralarda öbek halinde yünler düğümlenmiş ve uzun bırakılmıştır. Kenar bordürleri kısa kenarlarda zikzak, uzun kenarlarda zencirek motiflidir. Kısa kenarlarda saçaklar örgülüdür. Yün malzemelidir. Siyah, sarı ve kırmızı renkli doğal boyalıdır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 12).
Katalog No: 11
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 18 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 119 x 99 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Açık – koyu kahverengi şeritlerden oluşan zemin üzerinde enine zikzak çizgi şeklinde cicim teknikli desenlerden oluşmuştur. Zikzak sıraların bir tarafında dişli sıralar vardır. Kısa kenarlarda kırmızı-beyaz noktalardan oluşan iki şerit arasında bir sıra ince zikzak bordür yer alır. Uzun kenarlarda kırmızı- beyaz, turuncu-sarı noktalı şeritlerle bir tarafı dişli şeritler arasında yer alan kalın bordürde ise bir kenarda üst üste V şeklinde tasvir edilmiş uçan kırlangıç tasvirleri, diğer kenarda zencirek motifi yer almaktadır. Kıl ve yün karışımı malzemelidir. Kahverengi, turuncu, krem ve pembe renkli doğal boyalar kullanılmıştır. Sağlamdır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 13).
Katalog No: 12
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 20 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 123 x 109 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Kahverengi ve kırmızı boyuna şeritler zemini oluşturmaktadır. Tüm yüzeyde enine, bir tarafı dişli zikzak şeritlerle desen yapılmıştır. Kenar bordürleri kısa kenarlarda zikzak, uzun kenarlarda zencirek motiflidir. Kırmızı, krem, yeşil ve sarı renkli doğal boyalıdır. Yün ve kıl malzemeli olup, yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 14).
Katalog No: 13
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 17 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim Perde
Ölçüsü: 163 x 66 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl sonu
Tanımı: Yün ve pamuk karışık kullanılmıştır. Zemin iki renkli şeritlerin enine ve boyuna uzanmasıyla karelere bölünmüş, bunlar üzerine cicim teknikli küçük desenler işlenmiştir. Saçaklar örgülüdür. Kırmızı, krem, kahverengi renkli doğal boyalar kullanılmıştır. Oldukça sağlamdır. Yörede yaşayan Cerit Yörük’lerinin dokumasıdır (Resim 15).
Katalog No: 14
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 21 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim Perde
Ölçüsü: 140 x 97 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Birbirine dikilen iki parçadan oluşmuştur. Kırmızı ve beyaz şeritleri kesen siyah çizgilerle küçük kareler oluşmuş ve içlerinde cicim teknikli geometrik desenler yapılmıştır. Zemine bez parçaları düğümlenmiştir. Yün ve pamuk malzemelidir. Çözgüleri pamuktur. Kırmızı, kahverengi, krem renkli doğal boyalar kullanılmıştır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 16).
Katalog No: 15
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 06.11.2013
Envanter No: 40 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim Perde
Ölçüsü: 52 x 356 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Perdenin tek kalmış kanadıdır. Kırmızı zeminde yedi adet cicim teknikli baklava motifi yer almaktadır. Cicim tekniğiyle yapılmış bir sıra kenar bordürü vardır. Siyah, sarı, kırmızı, pembe ve krem renkler kullanılmıştır. Atkı ve çözgüler kırmızıdır. İnce dokunmuş, yün malzemelidir (Resim 17).
Katalog No: 16
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 8 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 167 x 123 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Düz bez dokuma üzerine cicim teknikli geometrik desenler işlenmiştir. İki şaktır. Sökülerek birbirinden ayrılmıştır. Her bir şak boyuna 4 sıra kırmızı, kirli beyaz, kahverengi renkli şeritlerden oluşmuştur. Saçaklar uzun ve tek renklidir. Kısa kenarların birinde saçak örgülüdür. Pamuk ve yün malzeme kullanılmıştır. Kırmızı, sarı, beyaz, mavi, kahverengi renklerde doğal boyalar kullanılmıştır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 18).
Katalog No: 17
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 4 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Cicim
Ölçüsü: 103 x 205 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Enine sarı, krem, kırmızı şeritler üzerinde cicim teknikli, kenarları kancalı, küçük baklava şeklinde motifler vardır. Yer yer yıpranmalar mevcuttur. Yün malzemeli ve doğal boyalıdır (Resim 19).
Katalog No: 18
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 06.11.2013
Envanter No: 37 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Kilim-Cicim
Ölçüsü: 283 x 69 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: İki şak hâlinde olup teki yoktur. Düz renkli şeritler arasına cicim teknikli kancalar ve baklavalar halinde geometrik desenler işlenmiştir. Cicim teknikli ince bir bordür vardır. Kırmızı, yeşil, sarı ve siyah renkli doğal boyalıdır. Yün malzemeli olup yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 20).
B-Zililer
Katalog No: 19
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 2 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili (Damalı)
Ölçüsü: 112 x 125 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Dokumada mavi, devetüyü, turuncu, yeşil, pembe, mor ve kırmızı renklerden oluşan küçük baklavalar, içten dışa doğru genişleyerek tüm zemine yayılmıştır. Bordür, kısa kenarlarda Beğdili boyunun imine benzer şekilde iki ince şerit arasında kırık çizgilerden oluşan bir desene sahiptir. Uzun kenarlardaki bordür ise daha kalın iki şerit arasında birbirine bağlı küçük baklavalarda oluşan zincire benzer desene sahiptir. Kısa kenarlarda saçakları örgülüdür. Saçaksız bir kenarında kopukluk vardır. Yün malzeme kullanılmıştır. Doğal boyalıdır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 21).
Katalog No: 20
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 6 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili
Ölçüsü: 125 x 97 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Dokumada desenler, küçük baklavaların kısa kenarın ortasından başlayarak ters V biçiminde yukarı doğru dizilmesiyle oluşmuştur. Bu hâliyle sivri kemerli mihrap görünümündedir. Uzun kenarlardaki bordürlerden biri balıksırtı desenli iken, diğeri baklava desenlidir. Dokumada sarı, bordo, kahverengi, kırmızı, turuncu, beyaz, yeşil, mor, mavi ve gülkurusu renkleri kullanılmıştır. Atkı ve çözgü doğal yünün kendi rengi olan kahverengidir. Saçakları örülmüştür. Yün malzeme kullanılmıştır. Doğal boyalıdır. Sağlam kondisyondadır. Zili, yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 22).
Katalog No: 21
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 30 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili
Ölçüsü: 147 x 110 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Dokumada, ortadan baklava motifi tüm yüzeyi kaplamıştır. Sarı, turuncu, pembe, kırmızı ve mor renkler kullanılmıştır. Kısa kenarlarda tek sıra zikzak bordür, uzun kenarlarda ise ince şeritler arasında balıksırtı desenli tek sıra bordür vardır. Kısa kenarlarda saçaklar örgülüdür. Yün ve az miktarda kıl malzemelidir. Doğal boyalıdır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 23).
Katalog No: 22
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 5 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili
Ölçüsü: 127 x 104 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl sonları
Tanımı: Dokumada boyuna olarak kenarları kancalı baklavalardan oluşan desenler işlenmiştir. Üzerinde dokuma yünler düğümlenerek, tülü gibi uzun bırakılmıştır. Atkı ve çözgüleri doğal kahverengidir. Bordürler kısa kenarlarda Beg Dili boyunun imine benzer şekilde iki ince şerit arasında kırık çizgilerden oluşan bir desene sahiptir. Uzun kenarlardaki bordür ise iki şerit arasında bir eksen üzerinde iki yana doğru uzanan kıvrım desenlerinden oluşmaktadır. Kısa kenar saçakları örülmüştür. Ayrıca uzun bırakılan saçaklar da örülmüştür. Kırmızı, sarı, mor, turuncu, pembe, kahverengi renkler kullanılmıştır. Yün malzemeli ve doğal boyalıdır. Sağlam durumdadır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 24).
Katalog No: 23
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 12 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili
Ölçüsü: 132 x 103 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Dokumanın zemininde kırmızı, mor, bordo, turuncu ve yeşil renklerde kenarları kancalı baklavalar işlenmiştir. Kenar bordürleri tek sıra olup kısa kenarlarda kırık çizgilerden oluşan bir desene, uzun kenarlarda ise balıksırtı desene sahiptir. Çözgüleri siyahtır. Kısa kenarları örülüdür. Saçaklar sonradan sökülmüştür. Yün malzemelidir. Sarı, mor, turuncu, siyah, beyaz ve yeşil renkli doğal boyalar kullanılmıştır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 25).
Katalog No: 24
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 13 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili
Ölçüsü: 110 x 146 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Dokumanın zemininde kırmızı, eflatun, turuncu ve yeşil renklerde kenarları kancalı baklavalar işlenmiştir. İçleri koçboynuzu ve kanca gibi geometrik motiflerle dolgulanmıştır. Kenar bordürleri tek sıra olup kısa kenarlarda kırık çizgilerden oluşan bir desene, uzun kenarlarda ise balıksırtı desene sahiptir. Çözgüleri kahverengi yündür. Saçakları örgülüdür. Yün malzemelidir. Doğal boyalıdır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 26).
Katalog No: 25
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 26 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili
Ölçüsü: 135 x 112 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Kırmızı, kahverengi, sarı ve krem renklerdeki kancalı baklavalar tüm yüzeyi doldurmuştur. İçleri koçboynuzu ve kanca gibi geometrik motiflerle dolgulanmıştır. Geometrik motifli bir sıra bordür, kısa kenarlarda kırık çizgilerden oluşan bir desene, uzun kenarlarda ise balıksırtı desene sahiptir. Kısa kenarlarda saçaklar örgülüdür. Yün ve kıl karışımlı malzemelidir. Doğal boyalıdır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 27).
Katalog No: 26
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 27 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili
Ölçüsü: 130 x 111 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Dokumada içleri koçboynuzu ve kanca gibi geometrik motiflerle dolgulanmış olan kancalı baklavalar tüm yüzeyi doldurmuştur. Kırmızı, kahverengi, sarı ve krem renkler kullanılmıştır. Kenar bordürleri tek sıra olup kısa kenarlarda V-Y gibi kırık çizgilerden oluşan bir desene, uzun kenarlarda ise balıksırtı desene sahiptir. Kısa kenarlarda saçaklar örgülüdür. Yün ve kıl karışımlı malzemelidir. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 28).
Katalog No: 27
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 28 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili
Ölçüsü: 137 x 107 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: İçleri koçboynuzu ve kanca gibi geometrik motiflerle dolgulanmış olan kancalı baklavalar tüm yüzeyi doldurmuştur. Kırmızı, turuncu, yeşil, sarı renkler kullanılmıştır. Geometrik motifli bir sıra bordür vardır. Kısa kenarlarda saçaklar örgülüdür. Yün malzemelidir. Doğal boyalıdır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 29).
Katalog No: 28
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 29 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili
Ölçüsü: 145 x 101 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Dokumada içleri koçboynuzu ve kanca gibi geometrik motiflerle dolgulanmış olan kancalı baklavalar tüm yüzeyi kaplamıştır. Kırmızı, Kahverengi, krem ve sarı renkler kullanılmıştır. Kenar bordürleri tek sıra olup kısa kenarlarda V-Y gibi kırık çizgilerden, uzun kenarlarda ise küçük baklavalardan oluşan desene sahiptir. Kısa kenarlarda saçaklar örgülüdür. Yün malzemelidir. Doğal boyalıdır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 30).
Katalog No: 29
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 06.11.2013
Envanter No: 31 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili
Ölçüsü: 131 x 102 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Dokumada içleri koçboynuzu ve kanca gibi geometrik motiflerle dolgulanmış olan kancalı baklavalar tüm yüzeyi kaplamıştır. Turuncu, pembe, kırmızı ve mor renkler kullanılmıştır. Kenar bordürleri tek sıra olup kısa kenarlarda V-Y gibi kırık çizgilerden, uzun kenarlarda ise küçük baklavalardan oluşan desene sahiptir. Kısa kenarlarda saçaklar örgülüdür. Tek sıra kenar bordürü vardır. Yün ve kıl malzemelidir. Doğal boyalıdır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 31).
Katalog No: 30
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 06.11.2013
Envanter No: 33 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili
Ölçüsü: 103 x 131 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl başı
Tanımı: İçleri koçboynuzu ve kanca gibi geometrik motiflerle dolgulanmış olan kancalı baklavalar tüm yüzeyi kaplamıştır. Sarı, krem, kırmızı, kahverengi renkler kullanılmıştır. Kenar bordürleri tek sıra olup kısa kenarlarda V-Y gibi kırık çizgilerden, uzun kenarlarda ise küçük baklavalardan oluşan desene sahiptir. Saçaklar kısa kenarın birinde örülüp birbirine tutturulmuştur. Diğerinde sökülmüştür. Tek sıra kenar bordürü geometrik desenlidir. Yün malzemelidir. Doğal boyalıdır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 32).
Katalog No: 31
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 06.11.2013
Envanter No: 34 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili
Ölçüsü: 93 x 140 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: Dokumada, içleri koçboynuzu ve kanca gibi geometrik motiflerle dolgulanmış olan kancalı baklavalar tüm yüzeyi kaplamıştır. Sarı, yeşil, kırmızı, kahverengi ve mavi renkler kullanılmıştır. Kenar bordürleri tek sıra olup kısa kenarlarda V-Y gibi kırık çizgilerden oluşan bir desene, uzun kenarlarda ise balıksırtı desene sahiptir. Kısa kenarları örülüdür. Saçakları çözülmüştür. Yün malzemelidir. Doğal boyalıdır. Yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 33).
Katalog No: 32
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 23 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Zili
Ölçüsü: 103 x 387 cm
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Tanımı: İki parçadan oluşan örnekte, parçalardan biri diğerinden daha kısa dokunmuştur. Siyah doğal yün düz bez dokuma üzerine enine panolar halinde kanca, koçboynuzu, baklava gibi geometrik motifler işlenmiştir. Çok ince ve düzgün dokunmuştur. Kırmızı, krem, sarı ve siyah renkli doğal boyalıdır. Yün malzemeli olup, yörede yaşayan Cerit Yörüklerinin dokumasıdır (Resim 34).
C-Sumaklar
Katalog No: 33
İli: Kahramanmaraş
İlçesi: Çağlayancerit
Cami Adı: Kezban Hatun Camii
Tanzim Tarihi: 05.11.2013
Envanter No: 7 (Geçici)
Eserin Adı ve Cinsi: Kahramanmaraş Yöresi Sumak
Ölçüsü: 168 x 127 cm (Sumak kısmının eni 104 cm’dir)
Devri-Dönemi: 19. yüzyıl
Değerlendirme ve Sonuç
Çağlayancerit Kezban Hatun Camii’nde tespit ettiğimiz cicim, zili ve sumak dokumaları, yüzyıllardır yörede yaşayan ve geleneklerini hâlâ yaşatan Cerit Boyu mensupları tarafından dokunmuştur. Üç adeti 18. yüzyıla, çoğunluğu 19. yüzyıla tarihlenen dokumalar, bir İslâmî gelenek olan vakfetme duygusuyla camiye bağışlanmışlardır. 18. yüzyıl sonlarında inşa edildiği belirtilen camiye, aynı yıllarda bağışlandığı tahmin edilmektedir.
Cicim ve zililerin önemli bir özelliği zeminin doğal kahverengi renkli yünden yapılmış olmasıdır. Desenler, dokumanın merkezinde küçük bir baklava motifinden başlayarak dört bir tarafa doğru gittikçe genişleyen değişik renklerdeki eşkenar dörtgen sıralardan oluşmaktadır. Bu sıralar cicimlerde şeritler halinde, zililerde küçük baklavalar hâlindedir. Bu özellik Cerit Yörüklerinin dokumaları için karakteristiktir. Köşelere gelen kısımlarda sıraların kenar bordürleriyle kesilerek devam ediyor izlenimi vermesi, sonsuza doğru gidişi göstermektedir. Türk halı ve kilimlerindeki sonsuzluk prensibini burada da görmekteyiz.
Çağlayancerit Kezban Hatun Camiinde tespit ettiğimiz dokumaların önemli bir özelliği de dokumaların saçaklarının örülü olmasıdır. Örgüler önce dokumanın enine paralel bir şekilde birkaç sıra halinde ve çok sıkı olarak yapılmakta, sonra uzun saçaklar ayrı ayrı saç örgüsü şeklinde örülmekte, daha sonra örülmüş saçakların bazıları birbirleriyle birleştirilerek örülmekte ve böylece dokumaya ayrı bir değer kazandırılmaktadır.
Bu dokumaların zemininin doğal kahverengi renkli yünden yapılması, desenlerin merkezden başlayarak dört bir tarafa doğru gittikçe genişleyen değişik renklerdeki eşkenar dörtgen sıralar halinde olması ve saçaklarının örülmesi özellikleriyle Kezban Hatun Camiinde tespit ettiğimiz cicim ve zililer, Türk Dokuma Sanatının desen dünyasına önemli bir katkı sağlamakta ve bir boy geleneği olarak varlıklarını hâlâ sürdürmektedirler.
Diğer bir grup zililerde doğal kahverengi yün düz bez dokumanın üstüne, boyuna bir düzende birbirine bağlı olarak yerleştirilmiş, kenarları kancalı baklavalardan oluşan desenlere, Eskişehir, Afyon, Kütahya ve Konya civarında da rastlanmaktadır. Bunlar da aynı köklerden gelen boyların geleneklerini yaşatarak, dokuma kültürlerinin zenginliğini gittikleri her yere taşıdıklarını göstermektedir.
Tespit ettiğimiz cicim ve zililerde, genel olarak az sayıdaki desen gruplarından çok sayıda örnekler olması, yani desenlerde fazla karışma olmaması, Cerit Boyu’nun Orta Asya’dan getirdiği dokuma kültürünü bozmadan bu günlere getirdiğini göstermektedir. Günümüzde yörede yaşayan Ceritler, evlerinde de benzer dokumaları kullanmaktadırlar. Ayrıca söz konusu camide tespit edilen bu cicim ve zililer, bir boyun dokuma geleneğini anlatacak kadar çok sayıdadır. Günümüzde aynı özelliklere sahip bu kadar çok sayıda dokumaya ulaşmak neredeyse mümkün değildir. Bu denli zengin zili, cicim ve sumak dokumalara Eskişehir’in bazı ilçelerinde rastlanmıştır. Afyon çevresinde de Yörükler geleneksel dokumalarını devam ettirmektedirler (Bayraktaroğlu, 2005: 516).
Bu yüzden bu dokumalar, tarihleri çok eskilere gitmese dahi, bir geleneği, bir kültürü yansıtan mevcut örneklerin korunması gerekir düşüncesiyle, korumaya alınmış ve Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi’ne konulmuştur.
Vakıflar Dergisi – 42. Sayı Aralık 2014 – Suzan Bayraktaroğlu
Şehrimizde müzeciliğin sadece arkeoloji boyutunda kaldığını görüyoruz. Yerel yönetimlerin kent kültürüne ilişkin tematik müzeler kurduğunu da biliyoruz ama ismi müze olan her mekan müze olamıyor. 2014 yılında da şehrimizde etnoğrafik müzeler vardı ama ciddi ve sürdürülebilir müzeler olmadığı için Çağlayancerit Kezban Hatun Camii’ndeki halıları koruma ve sergileme ihtiyacı ortaya çıkınca kimsenin aklına bizim etnoğrafik müzeler gelmedi.
Şehrimizin etnoğrafik, yaban hayatı ve paleontolojik pek çok değerinin sergilenebileceği yeni müzeler oluşturulmasının önemini de anlıyoruz anlıyoruz yukarıdaki yazıdan. Yaban hayatı varlığımızı anlatacak Yaban Hayatı Müzesi, tabiat varlıklarımızı anlatacak Tabiat Tarihi Müzesi, sadece Maraş Fili ve Gavur Gölü’nü anlatacak, binlerce iskelet sergilenebilecek Maraş Fili Müzesi gibi örnekler verebilirim. Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi’nde olduğu gibi bu müzeler merkezi otoritelerin sahipliği veya ortaklığında da açılırsa daha fazla sahiplenilir ve sürdürülebilir olur diye düşünüyorum.