Amerikan Konsolosluk Temsilcisinin 1885 Tarihli Maraş Raporu
Güncelleme: 24 Nisan 2022
Henry Marden
Amerikalı diplomat ve misyoner. 9 Aralık 1837’de Boston’da doğdu. Dartmouth Koleji’nden (1862) ve Andover İlahiyat Fakültesi’nden (1869) mezun oldu. 1869’da Mary L. Christy ( vefatı 1874), 1878’de Alice M. Kingsbury (vefatı 1879) ve 1882’de Etta C. Doane ile evlendi.
Misyon faaliyetleri için 1869’da ABD’den gemiyle İzmir’e oradan da ilk görev yeri olan Antep’e ulaştı. 1878’de Maraş Amerikan Misyonu‘nda göreve başladı. Bu görevinin yanında Amerika’nın konsolosluk temsilciliği de kendisine emanet edildi. Maraş’ta görev yaptığı yıllarda bir din adamı olarak Amerikan Misyonu’nun ilahiyat ve eğitim işleri dışında, arkeoloji, coğrafya, botanik gibi ülkesinin pek çok bilimsel çalışmasına da katkı sundu. Maraş Aslanı ve Izgın Steli‘nin önemini farkedip arkeoloji dünyasına ilk duyuran da kendisi oldu.
Maraş’tan ayrılıp Amerika’ya dönerken 13 Mayıs 1890’da yolda, Atina’da vefat etti. Maraş’tan Amerika’ya yanlarında götürdükleri onlarca tarihi eseri, eşi kendisi anısına Amerikan müzelerine aynı yıl bağışladı.
Aşağıdaki metin Birleşik Devletler Kongresinde dış temsilciliklerin her yıl sunduğu faaliyet ve istihbarat raporları arasında yer almaktadır. Birçoğu günümüzde de devam eden şehrin önemli sorunlarına yaklaşık 150 yıl önce temas etmesi ve şehrin o dönemine ilişkin önemli bilgiler vermesi nedeniyle çevirerek sizlerle paylaşmak istedim.
Çeviri bölümü buradan itibaren başlamaktadır. Keyifli okumalar dilerim. Beğenirseniz bağlantıyı meraklıları ile paylaşmayı unutmayın.
Ticaretin genel durumunda yıldan yıla pek fazla değişiklik görülmese de, birkaç yıllık aralıklar kıyaslandığında eski düzenin yavaşça silindiğini görmek mümkün. Hristiyan toprakların nüfuzu oryantal zihinlerde uyanışa sebep olmakta ve bunun etkisi sadece ahlaki reformlarda değil Hristiyan uygarlığına ait aletlere olan talepte de görülmektedir. Bir adam okumayı öğrendiğinde camdan bir penceresi olsun istiyor. Ardından sandalye, masa, ocak ve saati… Tacirler uygarlık ilerledikçe ihtiyaçları da artan bu adama satabilecekleri her ürünü ithal etmeye başlıyorlar.
Sadece Amerika ve Avrupa icatları için iyi bir pazar olmakla kalmayıp, oryantal tarza sahip ipekli, pamuklu ve yünlü ürünler de yabancı imalatçılar için bir fırsat olarak önümüzde duruyor burada. Dış ticaret alışverişin önemli bir unsuru haline gelmiş durumda.
Kıyıya ulaşan bir demiryolu veya iyi bir araba yolu, hemen limanda buğday, arpa, pirinç, pamuk ve bereketli ova ve vadilerin diğer ürünleri için bir pazar oluşturabilir.
Elbistan’ın (Albustan) yüksek arazilerinde büyük miktarlarda çok kaliteli şeker pancarı yetiştiriliyor ama şeker imalatı hiç bilinmiyor. Aynı bölgede sadece tohumları için yetiştirilen iyi ketenlerin tekstil ürünlerine dönüşebileceğine dair çiftçilerin hiçbir fikri yok.
Zeytun’un meşhur demir madenleri küçük ölçekte ve ilkel yöntemlerle işletiliyor. Kurşun ve bakır rezervleri ise ne kadar önemli olduklarının birileri tarafından farkına varılmasını bekliyorlar. Bölgenin kuzey sınırlarında büyük kayrak ocakları olsa da kalitesiz kiremitlerin kullanıldığı bazı varlıklıların evleri dışında çatıların genellikle toprak damla kaplandığını görüyoruz. Birkaç sıcak kaplıcanın da aralarında bulunduğu maden suları bölgenin farklı yerlerinde keşfedilmiş durumda ama kıymetleri çok az biliniyor.
Ülkenin kaynaklarını harekete geçirmek ve ithalatı yaygınlaştırmak için gelişmiş bir taşımacılığa ve daha liberal hükümet politikalarına ihtiyaç duyulmaktadır.
Antik dönemde ismi Pyramus olan Ceyhan Nehri, Maraş’ın 10 mil uzağından akmaktadır. Nehrin yatağını genişleterek denize kadar hafif buharlılarla ulaşılması planlansa da bu konuda herhangi bir ilerleme sağlanamamıştır. İthalat ve ihracatın önünü açacak bu ulaşım kanalının açılmasıyla Maraş önemli bir ticaret merkezine dönüşecektir.
Sunu da bu raporda mutlaka belirtmem lazım. Geçtiğimiz temmuz ayındaki büyük yangının ardından, Maraş halkı olağanüstü bir çabayla birkaç hafta içinde yüzlerce dükkanı ayağı kaldırmayı başarmış ve şehrin kömürleşmiş duvarlar ve kül yığınları içindeki sokaklarında ticaretin o tanıdık uğultusu yeniden yankılanmaya başlamıştır. Daha üzerinden bir yıl bile geçmemişken yanan bütün bölge tekrar yeni binalarla kaplanmış durumda. Bütün işadamları kaybetmiş, dışardan çok az yardım gelmiş ve 1200 dükkan kül yığınlarına dönüşmüş olmasına rağmen bu kadar hızlı ve etkin bir aksiyon alınması, uzun süren uykusundan uyandırıldığında doğunun barındırdığı potansiyeli gösteriyor ve geleceği hakkında fikir veriyor.
Henry Marden, Konsolosluk Temsilcisi
Birleşik Devletler Konsolosluk Temsilciliği
Maraş, 30 Haziran 1885