Alemlerin Rabbi – 1986
Güncelleme: 5 Haziran 2018
Hüseyin Peyda, Agah Hün, Yılmaz Cesur ve Semra Poyraz’ın başrollerinde yer aldığı, yönetmen koltuğunda Yavuz Yalınkılıç’ın oturduğu filmin tamamına yakını şehrimizde çekilmiştir. 1986 yapımı film Rabbine Dön ismiyle de bilinir.
1986’nın Maraş’ı ve Maraşlısı Bu Filmde
Döngel Mağaraları ve Ahır Dağı jenerikte ve sahne aralarında sık sık gösterilir. Tarihi Maraş Çarşıları, Kale ve Trabzon Caddesi gibi şehrin merkezi yerleri doğal bir plato olarak kullanılmış. O dönemlerin genç-yaşlı binlerce şehir sakini buralarda çekilen kalabalık sahnelerde sıklıkla görülmektedir. Bu sahnelerin çoğunda filmden ziyade belgesel havası sezilir. Kameraya gülümseyerek veya utanarak poz verenler, kamera açısından çıkmamak için kameranın önünde oyuncularla birlikte yürüyen kalabalıklar filmde konuyu unutturacak ama izleme isteği uyandıracak cinstendir.
Hüseyin Peyda kentte hem turistleri hem de hemşerilerini dolandıran ihtiyar bir satıcı rolündedir. Kalfesi rolündeki Yılmaz Cesur kendisine bu işte yardım etmektedir. İnsanların iyi niyetini suistimal ederek kazandıklarını meyhanelerde tüketmektedir ikili.
O dönemler için lüks sayılabilecek İstanbul plakalı Doğan marka otomobil ile kentte dolaşan ve gözüne kestirdiği kadınları rahatsız eden Uçarı Yaşar ise çapsız bir mafya karakteri ile karşımızdadır.
Semra Poyraz ise Hüseyin Peyda’nın herkesin iyiliğini isteyen dindar kızı rolündedir. Her akşam babasının işten dönüşünü bekler, eve sarhoş gelen babasına üzülür, ona dua eder.
Filmde kötü yolda olan bu üç adamın, iyi niyetli bir kadın sayesinde doğru yolu bulmaları anlatılmaktadır.
Alemlerin Rabbi, dönemin önemli oyuncularını bir araya getirmesine rağmen Maraş’ta çekilen diğer filmlere göre yapım kalitesi çok düşük kalmıştır. Alelacele çekildiği anlaşılan filmde yüzlerde gülümseme bırakan birkaç sahneyi aşağıya bırakalım.
- Tarihi çarşıları ziyaret eden biri Afrikalı diğeri Avrupalı iki kadın turist, Hz. Ali’nin kılıcını Hüseyin Peyda’dan satın alır. Turistler neden gelmişlerdir, Hz. Ali’nin kılıcına neden ilgi göstermişlerdir bilinmez.
- Uçarı Yaşar, kalabalıkların arasından kızı kolundan tutarak kaçırır. Etraftaki yüzlerce kişi sadece izler, hiç müdahale etmezler.
- İyi niyetli kız, kalfeye Sütçü İmam olayını anlatmaktadır. Maraşlı olan kalfe sanki Sütçü İmam olayını ilk kez duyuyormuş gibi kulak kesilir, hikayeyi hayretler içinde dinler.